Afganistan’daki siyasal rekabette önemli rol oynayacak grupları araştırdığımızda üç adayın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde öne çıktığını görmekteyiz.
Dünya gündeminde siyaseten ve güvenlik açısından tartışma konusu olan Afganistan’da gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimi, uluslararası alanda birçok açıdan önem taşıyor. Afganistan önemli jeostratejik konuma sahip bir ülke olarak, tarih boyunca İranlılar, Yunanlar, Araplar, Moğollar, İngilizler ve Ruslar gibi çeşitli uluslar tarafından birçok defa istilaya uğramıştır. Bugün bölgede aralarında ABD, AB ülkeleri ve Türkiye’nin bulunduğu 43 ülkenin askeri gücü, Taliban güçlerine karşı Afganistan güvenliğini sağlamak için görev yapmaktadır. Bu nedenle Afganistan Cumhurbaşkanlığı seçimleri, ülkede askeri gücü konuşlanmış 43 ülke başta olmak üzere- dünya ülkelerince takip edilen, stratejik öneme haiz bir seçim olarak uluslararası gündemde yer edinmektedir. Bölgenin hâkim güçleri ve komşu ülkeler de dâhil edildiğinde, etki kapsamının ne kadar geniş ve etkili olduğu görülebilir. Bu nedenle, Afganistan’a dair bilgilerimizi güncellememizde yarar olacaktır.
Afganistan %42 Peştun, %27 Tacik, %9 Hazara, %9 Özbek, %4 Aymak, %3 Türkmen, %2 Beluci ve %4 diğer etnik gruplar oluşturmaktadır. Bunca farklı etnik yapıya rağmen İslam dini Afganistan’da farklı etnik kökenleri bir araya getiren tutkal görevini tarih boyunca yerine getirmiştir.
Afganistan’da siyasal ve fikri hareketlilik ülkenin coğrafi yapısına göre oldukça çeşitlilik arz etmektedir. Afganistan’daki siyasal rekabette önemli rol oynayacak grupları araştırdığımızda üç adayın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde öne çıktığını görmekteyiz.
İlk olarak, mevcut Cumhurbaşkanı Karzai son döneminde ülkenin güvenlik ve istikrarını sağlamak için muhalif gruplardan Taliban ve Hikmetyar taraflarıyla müzakere adımları atmış, böylece ülkede barışı sağlamak istemiş fakat başarılı olamamıştır. Çünkü sorunun çözümünde Karzai’nin Afganistan yönetimindeki liderlik zafiyeti ön plana çıkmaktadır. Karzai bu seçimlerde anayasal olarak yeniden aday olamadığı için bir dönem Dışişleri Bakanlığı yapan Dr. Zalmai Resulu (Peştun) desteklemektedir.
İkinci aday Milli Cephe’nin desteklediği Eşref Gani’dir (Peştun). Gani, ülkede federal parlamenter bir sistemin kurulmasını savunmaktadır ve Karzai hükümetinde Maliye Bakanlığı yapmıştır. Gani’yi siyasal olarak Hazara etnik grubunun liderlerinden Muhammed Muhakki, Özbek liderlerden General Dostum ve Ahmet Şah Mesud’un kardeşi Tacik asıllı Ahmed Ziya Mesud desteklemektedir.
Son olarak, yarışı göğüslemesi düşünülen üçüncü aday ise ulusal koalisyonun desteklediği Dr. Abdullah Abdullah’tır (Tacik – Peştun). Dr. Abdullah 2004-2009 yılları arasında Karzai hükümetinde dışişleri bakanlığı yapmıştır ve ülkede sosyal kitleler üzerinde etkisi olan birtakım önemli şahsiyetlerin bir araya gelmesiyle kurulmuş Ulusal Koalisyon’un lideridir. Meşhur komutanlardan Şah Mesud’un (mücadele arkadaşı) danışmanıdır.
Afganistan Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin oldukça gergin bir atmosferde geçeceği gözlenmektedir. Adaylar arasındaki yarış sahayı gereceği gibi, Taliban hareketinin seçimleri yaptırmamak için şiddete ve komploya başvurması da ülkedeki gerilimi had safhaya yükseltecektir.
Karzai, yönetimdeki nüfuzunu devam ettirmek için desteklemiş olduğu Dr. Zalmai Rasul’un lehine kardeşi Kayum Karzai’yi adaylıktan çektirmiştir. Karzai ayrıca devletin gücünü ve etkinliğini kullanarak etnik grup liderleri arasında çeşitli propagandalar yapmak suretiyle adayına destek olmalarını sağlamaktadır. İlk turda (5 Nisan 2014) her üç adayın da Cumhurbaşkanlığı seçilme çoğunluğunu elde edememesi durumunda, ikinci turda salt çoğunluğu alan isim Cumhurbaşkanlığını kazanmış olacaktır. Dolayısıyla Ulusal Koalisyon ve Milli Cephe adayları arasında bir birliktelik olmadığı takdirde, Karzai’nin desteklemiş olduğu Dr. Zalmai Rasul’un kazanması muhtemel görülmektedir.
Seçimler öncesi bir değerlendirmede bulunan Taliban sözcüsü Ahmedi, “Afganistan Cumhurbaşkanı’nın ABD tarafından çoktan belirlendiğini” öne sürerek, Amerikan yönetiminin Afgan halkını köleleştirmeye çalıştığını belirterek seçimleri yaptırmamaya karalı olduklarını beyan etmiştir. Taliban Afganistan’da monarşik bir yönetim sisteminin olmasını istemektedir. Taliban ABD yönetiminin Afgan halkını köleleştirdiğini iddia ederken, aslında kendisi de Afgan halkının köleleştirilmesini stratejik olarak desteklemektedir. Taliban seçim protestosu ve silahlı baskınla Afgan halkının özgür iradesini yok saymaktadır.
Diğer yandan ABD’nin ülkedeki sivil yerleşim birimlerine yönelik saldırıları, köy ve kasabalara yapılan ani baskınlar, kutsal değerlere yapılan saygısızlık, toplumsal değerlerin çiğnenmesi gibi yanlış politikalarından dolayı Taliban’ın yeniden yükselişi sürmektedir.
Afganistan siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel birçok sorunları olan kardeş ülkelerimizden biridir. Afganistan’ın siyasal hayatındaki parçalanmışlık gerçekten içler acısıdır. Afgan halkı bu siyasal parçalanmışlığı etnik-siyasal yapıdan kurtararak, ülkenin huzura kavuşabileceği bir siyasal yapının kurulmasına karar vermelidir. Afgan ekonomisi yıllarca savaş halinde olan bir ülke olması hasebiyle bitmiş durumdadır. Kişi başına düşen milli gelir 950$’dır. Afganistan’da sosyal ve kültürel sorunlar ise daha derindir. Afgan halkının yıllarca savaş ortamında olması sebebiyle, parçalanmış aileler ve mülteci konumunda olan Afgan halkı artık bu kötü durumun bitirilmesi taraftarıdır. Dünyada Afgan mülteci sayısı 2,5 milyondan fazladır. 2012 verilerine göre sadece Pakistan’da bulunan Afgan mülteci sayısının 1,6 milyon olduğunu kaynaklarda yazılıdır. Ayrıca bu 2,5 milyon mültecinin Afganistan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde söz sahibi olamamaları da bir milli irade eksikliğidir.
Türkiye ve Afganistan’ın tarihi ilişkilerinden ve son zamanlarda ülkede gerçekleştirmiş olduğu güvenlik ve sosyoekonomik faaliyetlerinden ötürü, Türkiye Afganistan’daki siyasal parçalanmayı en aza düşürecek bir potansiyele sahiptir. Türkiye ve Pakistan’daki Afgan mültecilerin artık ülkelerinin sorunları ile ilgili yeterli gayreti göstermelerinin zamanı gelmiştir. Ülkeleri için yapabilecekleri tüm projeleri ortaya koymalıdırlar.
Afganistan dostları olarak, bu seçimin galibinin Afgan halkı olmasını ümit ederiz.