Asya’nın nüfus ve ekonomi yönünden sürekli büyüyen iki ülkesi Çin ve Hindistan arasındaki bölgesel ve uluslararası rekabet her geçen gün yeni gerilim hatları oluşturuyor.
Asya’nın iki büyük ülkesi arasındaki kıyasıya rekabet, Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (GASAM) düzenlediği konferansta birçok yönüyle masaya yatırıldı.
Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) tarafından Çin-Hindistan İlişkilerinde Bölgesel ve Uluslararası Rekabet & Türkiye’nin Rolü başlıklı bir konferans düzenlendi. GASAM Başkanı Cemal Demir’in moderatörlüğünde online olarak gerçekleşen konferansta Çin-Hindistan arasındaki en temel sorun nedir? Yeni Düzende Çin-Hindistan ilişkilerini nasıl okumalıyız? Yeniden Asya açılımı çerçevesinde Türkiye strateji üretebilir mi? Çin-Hindistan gerilimi gelecekte artar mı sorularına cevap arandı. Konferansa konuşmacı olarak katılan akademisyenler Dr. Cengiz Topel Mermer, Dr. Kadir Temiz ve Dr. Ümit Alperen Çin ve Hindistan arasında giderek artan rekabeti ve Türkiye’nin bu rekabetteki konumunu değerlendirdi.
ÇİN VE HİNDİSTAN YÜKSELİŞİNİ SÜRDÜRÜYOR
Dr. Cengiz Topel Mermer, “İki ülke de iki kadim kültürün temsilcisi. İki ülkenin arasındaki rekabet 20. yüzyılın son çeyreğinde yükselişe geçti. Güçler artmaya başlayınca çıkarlar da çatışmaya başladı. İki ülke arasında rekabetin tarihi boyutu derin değil. Sınırda Himalayalar’da İngilizlerden kalma bir sınır problemleri var. Sınır çatışmaları nedeniyle üç kez savaştı. Su güvenliği sorunu var; Çin Tibet’i elinde tutarak Hindistan’ı susuz bırakıyor. Bu gerilimde Türkiye’nin rolüne değinecek olursak zaten Hindistan tamamen Türkiye’yi gözden çıkarmış durumda. Türkiye’nin Pakistan’la yakınlığından çok rahatsızlar. Çin’in ise Türkiye’yle ekonomik anlamda yakınlaşma süreci tüm hızıyla sürüyor” dedi.
ÇİN-HİNDİSTANİLİŞKİSİ DAHA DA GERİLECEK
Dr. Kadir Temiz, “Çin Hindistan ilişkilerinin geleceğini nasıl okuyabiliriz? Bu soruya cevap arayacağız. Çin politikası ciddi bir dönüşüm içinde. Bu dönüşümün sadece ekonomik değil jeopolitik ve siyasi sebepleri de var. Çin, Bir Kuşak Bir Yol projesiyle Hindistan’ın ciddi anlamda önüne geçmiş görünüyor. Çin sınır güvenliğine ciddi yatırımlar yapmaya başladı. Buna ek olarak son dönemde Çin milliyetçiliğinin yükselmesi ile birlikte bunu tehdit olarak gören Hindistan’da da Çin’e karşı bir milliyetçilik akımımın da aynı derecede yükseldiğini görüyoruz. Bu dikkat çektiğim hususlar gelecekte Çin-Hindistan ilişkilerinin daha da gerilimli geçeceğinin göstergesi olarak yorumluyorum. Türkiye Şangay İşbirliği Örgütü, ASEAN gibi Asya’daki bölgesel organizasyonlara ilgi gösteriyor. Gerek Çin’le gerek, Hindistan’la ekonomik ilişkilerini geliştirmek istiyor” şeklinde konuştu.
DÜNYA GÜÇ DENGESİ BATI’DAN DOĞU’YA DOĞRU KAYIYOR
Dr. Ümit Alperen ise, “Çin otoriteleri, Soğuk Savaş sonrasında Çin ve Rusya arasında yaşanan yakınlığın Hindistan’la Çin arasında da gerçekleşebileceğini öngörmekteydi. Çin, Hindistan’ı ekonomik yatırımlarla Kuşak Yol Projesi’ne dâhil etmek istedi ama Pakistan’ın bu projede ana koridor olması sebebiyle Hindistan tarafından soğuk karşılandı. Bu arada Japonya Hindistan’a ciddi anlamda yatırım yapmak istiyor. Çin’i dengelemek isteyen iki ülkenin Japonya ile Hindistan’ın yakınlığı söz konusu. Dünya güç dengesi Batı’dan Doğu’ya doğru kayıyor. Batı merkezli dünya düzeninin zayıflaması Hindistan ve Çin’in daha güçlenmesine ve dünya siyasetinde daha da güçlenmesine sebep oluyor. Türkiye orta büyüklükte bir devlet. Büyük güçler arasında rekabet arttığı zaman Türkiye’nin bunu kazanıma çevirmesi gerekir. Bu arada Çin de ve Hindistan da ideolojik endişeler sebebiyle Türkiye’nin Afganistan’da bulunmasını istemiyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
Haber: Abdussamet Karataş / Milli Gazete / 10.08.2021