Dost ve kardeş Bangladeş Halk Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı Prof. Dr. A.K. Abdul Momen, Özbekistan’ın başkenti Taşkent’e giderken İstanbul’a uğrayıp STK, akademisyen, iş insanı, gazeteci, yazar, sanatçı ve aktörlerle bir araya geldi.
Toplantıya Ankara’dan gelen Bangladeş Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Sayın Mosud Mannan ndc, toplantıya ev sahipliği yapan Bangladeş’in İstanbul Başkonsolosu Sayın Dr. Muhammed Munirul İslam, müsteşar ve diğer yetkiler de hazır bulundu.
Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM)’ı temsilen, Başkan Yardımcısı Aslan Balcı’nın da hazır bulunduğu toplantıda Dışişleri Bakanı Abdul Momen, ülkesinin zor günleri geride bıraktığını, Bangladeş’in artık bir fırsatlar ülkesi olduğunu söyledi.
Komşularıyla barış ve güven içerisinde olduklarını ve en iyi dostlarının Hindistan olduğunu belirten Abdul Momen, Myanmar ile aralarında bazı ufak sorunlar olmasına rağmen ilişkilerinin mükemmel olduğunu, bazı sınır ihlalleri olmasına rağmen şimdiye kadar tek bir kurşunun atılmadığını ifade etti.
Myanmar devletinin 1962 yılında almış olduğu karar neticesinde Rohingyalıların göç etmeye başladığını ve ülkesine de yaklaşık 1 milyon 100 bin mültecinin olduğunu ifade ederek, söz konusu gelen mültecilerinin çoğunluğunun Müslüman olduğunu belirtti. Sayın Bakan, Bangladeş olarak ayrım yapmadan ülkesine gelen mültecilere yardım etmeye çalıştıklarını, ancak yıllardan beri bunca yükü takriben tek başlarına üstlendiklerini kaydetti.
Rohingyalıları Başan Çar adasına yerleştiriyoruz
Rohingyalı mültecilerin geri alınması için Myanmar devleti başta BM olmak üzere, hatta Çin devletiyle bile yapılan anlaşmalara uymayarak söz konusu mültecilerin evlerine dönmelerine müsaade edilmediğini aktaran Abdul Momen, Rohingyalılara hizmet veren bir hastane kurduğunu, binlerce mültecinin bu hastaneden yararlandığını belirtti.
Rohingyalı mültecilerden 100 bin kişinin yaklaşık 20 bin ailenin ülkenin üçüncü büyük adası olan Başan Çar’a gönüllü olarak göndermeye başladıklarına açıklık getiren Abdul Momen konuşmasına şöyle devam etti:
“Mültecilerle konuşuyoruz. Başan Çar adasına gitmeyi kabul edenleri oraya sevk ediyoruz. Ada’da kalacakları evler inşa ettik. Bot ve gemilerle ulaşılan adada mültecilerin iş yapmalarına ve para kazanmalarına imkan veriyoruz. Cox’s Bazaar’daki kamplarda çalışmalarına izin vermiyoruz. Ancak Ada’da balıkçılık, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, ziraat ve el işleri gibi sahalarda onlara istihdam oluşturuyoruz ve para kazanmalarını sağlıyoruz. BM Mülteciler komiserliği ve bazı STK’larla insan hakları savunucuları mültecileri bu adaya göndermemize karşı çıkıyordu. Ancak onlarda gerçekleri görünce artık ses çıkarmıyorlar ve mültecilerin Başan Çar adasına gitmesini destekliyorlar.”
Abdul Momen, Myanmar’da barış olması için her türlü yolu denediklerini, bu konuda da Türkiye’nin yanlarında olduğunu belirtti.
“Kendi aşımızı yapmak istiyoruz ancak izin alamıyoruz!”
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 ile mücadelede birçok ülkeye göre çok iyi seviyede olduklarını belirten Abdul Momen, ülkesinde ölüm vakalarının 17 bin civarında seyrettiğini, nüfusa bakarak bu rakamın gayet normal olduğunu BM’de dile getirince gülüşmelere neden olduğunu aktardı.
Halkın yüzde 70’ini aşılamak istediklerini, bu alanda bilgi transferinin olmadığına, zengin ülkelerin fakir ülkeye bu konuda yardımcı olmadığından yakınan Prof. Abdul Momen, “Bildiğiniz gibi Bangladeş ilaç konusunda gayet iyi şirketlere sahiptir. Kendi imkânlarımızla Covid-19 aşısı yapmak ve geliştirmek istiyoruz. Ancak karşımıza birçok sorun, özellikle de izin ve hammadde konusunda engeller çıkarılıyor. Söz konusu engellerden dolayı kendi milli aşımızı tamamlayamadık. Ancak çalışmalar hala devam ediyor” dedi.
Çay, tekstil ve hazır giyim konusunda çok iyi olduklarını, son zamanlarda Türkiye ile çok iyi ilişki içerisinde olduklarını ifade eden Bangladeş Dışişleri Bakanı Prof. Dr. A.K. Abdul Momen, “Türkiye’nin inşaat sektöründe çok iyi olduğunu biliyoruz. Bundan dolayı yol, köprü, bina ve iş merkezlerinin ihalelerini daha çok Çinli şirketlere veriyoruz. Türkiyeli inşaat işlerini yapan müteahhitleri ve tüccarları ülkemize davet ediyoruz. Bizde çok miktarda inşat işleri var. Buyursunlar gelsinler. Her türlü yardıma ve ortaklaşa çalışmaya hazırız” ifadesini kullandı.
Bangladeş Türkiye İkili İlişkileri
Bangladeş Türkiye arasında diplomatik ilişkiler 1976 yılında zamanın Bangladeş Cumhurbaşkanının resmi ziyaretiyle başlamıştı. O günden beri ilişkiler her zaman iyiye doğru gitmiştir.
Son yıllarda gerek ikili ve gerekse çok taraflı ilişkilerde Bangladeş ile Türkiye arasında kendilerine fayda sağlayan anlaşmaların yapıldı. Küresel krizin olduğu bir zamanda Bangladeş’in olağanüstü ekonomik büyümesi gözden kaçmamaktadır. Bu da ülkeler arasında yeni işbirlikleri ve fırsat koridorları açtı.
Savunma teçhizatını çeşitlendiren Bangladeş ile Türkiye arasındaki ilişkiler, iki ülkenin savunma alanında yürüttükleri iş birliği ile yeni bir ivme kazandı. 2021’in ilk çeyreğinde, Türkiye’den yaklaşık 60 milyon dolar değerinde silah ithal eden Bangladeş, Türkiye’nin en çok silah ihracatı yaptığı 4. ülke konumunda.
Roketsan’ın ürettiği 300 kilometre menzile sahip TRG-300 Kaplan füze sistemlerinin yanı sıra, Bangladeş Silahlı Kuvvetleri mensubu 41 kişi, söz konusu füze sistemi üzerine askeri eğitime katıldı.
İki ülke arasında ticari hacim bir milyar dolar seviyesindedir. 2012’de ticari hacim olarak 5 milyar hedefi konulmuştu. Bangladeş hükümeti Türkiye’den silah mühimmatı ve füze almanın yanında ortak uçak üretim konusunda da anlaşma sağladılar.
Dost ve kardeş iki ülke arasındaki askeri iş birliği bölge barışına ve istikrarına da katkı sağlayacaktır. Türkiye dostlarına sadece ürün satmıyor, bunun yanında teknoloji transferini gerçekleştiriyor. 14Temmuz 2021