GASAM Başkanı Cemal Demir: Erdoğan’ın Hindistan ziyareti önemli

Paylaş

GASAM Başkanı Cemal Demir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın referandum sonrası gideceği ilk ülke olan Hindistan ziyaretini ve olası yansımalarını Haber10.com adlı haber sitesinden Sümeyye Ezer Öztel’e değerlendirdi.

GASAM Başkanı Demir, bu ziyaretin kültürel, ekonomik, siyasi etkilerini değerlendirmekle beraber, Hindistan’da FETÖ ile mücadelede izlenilmesi gereken yollar hakkında da oldukça önemli bilgiler verdi.“Referandum sonrası ilk yurtdışı ziyareti Hindistan’a”

Cumhurbaşkanımızın Hindistan ziyareti, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha dinamik hale gelmesi için oldukça önemli, bu ziyaretin 2017 referandumundan sonra gerçekleşmesinin ayrıca bir katkısı ve değeri olduğunu vurguladı.

“Bu ziyaretler anahtar görevi üstleniyor”

Hindistan ile birçok ortak birlikteliğimizin olduğunu belirten GASAM Başkanı Demir, Örneğin Cumhurbaşkanlığı forsundaki bir yıldız, Hindistan’da kurulan Babür İmparatorluğu’nu temsil etmektedir. O kadar yakın bir tarihi ilişkimiz var. Bunu canlı tutmamız gerekiyor. Bu ziyaretler anahtar görevini görüyor.

“Önemli olan ziyaret sonrası ilişkiler”

Önemli olan bu ziyaretlerle kapılar açıldıktan sonra iki ülkenin kurumları ve STK’ları arasındaki işbirliğin, buradaki ticari, kültürel ve akademik kurumlar arasındaki ilişkilerin doğru ilerletilmesi. Ülkenin Cumhurbaşkanı veya Başbakan’ı yapmış oldukları ziyaretlerle bu kapıları açar fakat içindeki donatımı devletin kurumları ve o ülkenin STK’ları devam ettirir.

“Güney Asya ile ilişkiler daha güncel hale getirilmeli”

Türkiye’nin Güney Asya ile ilişkileri daha güncel hale getirilmeli. Hindistan çok önemli bir ülke ve ekonomik olarak dünyanın ilk 3’ünde. Çin ve Amerika’dan sonra Hindistan geliyor. 1 buçuk milyar nüfusuyla çok önemli bir potansiyele sahip.“Alt yapı çalışmalarına önem verilmeli ve sürekli hale getirilmeli”

Belki coğrafi uzaklık bir dezavantaj olarak görülebilir ama artık bu coğrafi uzaklıkların bir önemi yok. Küresel dünyada iletişim oldukça kolay. Fakat bu kolaylıkların olmasına rağmen, gerek ulaşım gerek lojistik gerek ise kültürel ve akademik olarak alt yapıları oluşturmadığınız zaman oldukça uzak görünür. Burada yapılması gereken her alanda alt yapı çalışmalarına önem vermek ve bunu sürekli hale getirmek.

“Ziyaret önemli fakat…”

Bu ziyaretler oldukça önemli ama bir anda yansımasını görmek çok da mümkün değil.

Cumhurbaşkanının, başbakanların, ziyaretlerini yaptıktan sonra asıl görev kurum ve kuruluşlara düşüyor.

“Pakistan göz ardı edilmemeli”

Başka bir açıdan ele alırsak Hindistan ve Türkiye arasındaki ticari ekonomik ilişkilerin dezavantajı ulaşımdır. Yani lojistik desteğin zayıf olmasıdır. Siz bu ülkeyle ancak deniz yoluyla ya da tren yolu üzerinden ulaşım ağı kurabilirsiniz.

“Türkiye, Hindistan ve Pakistan arasındaki soğukluğu giderebilir”

Her iki ulaşımda da Pakistan ihmal edilmemelidir. Deniz yoluna Pakistan da dahil edilmelidir. Çünkü bu bölgede, Hindistan’la Pakistan arasındaki soğukluğu Türkiye eşit mesafede kalarak giderebilir.“Hindistan’da neredeyse yokuz”

İki ülkeye ticaret açısından bakıldığında dezavantajlı olan tarafın Türkiye olduğunu düşünüyorum.

Hindistan’ın Türkiye’de oldukça büyük yatırımları var. 200’den fazla Hindistan şirketi Türkiye’de yatırım yapmakta. Birçok şirketimizi de satın almıştır. Bizim ise Hindistan’da parmak sayısını geçmeyecek kadar şirketimiz vardır. Yani biz Hindistan’da neredeyse yokuz.

“Uzun vadeli çözümler eretilmeli”

Sektörel olarak bakıldığında, Türkiye’nin avantajlı olduğu sektörler var aynı zamanda Hindistan’ın da avantajlı olduğu sektörler bulunuyor.

İki ülkenin yetkililerinin bir araya gelerek bunun envanterini çıkarması gerekiyor.

Mesela alt yapı, su arıtma, inşaat ki bunların Hindistan’ın ihtiyacı olan ve Türkiye’nin üstünlük sağladığı sektörlerdir.

Hindistan da bilişim ve yazılım noktasında oldukça iyi bir seviyededir. Yani iki ülke komisyonlar kurarak uzun vadeli çözümler üretmeli.

“Akademik ilişkiler kurulmazsa…”

Maalesef bizim bir diğer dezavantajımız da Hindistan’ın iklim olarak çok sıcak olması. İklim şartları bizim insanımızın oraya gidip yerleşmesini engelliyor.Konsolosluklar ve elçiliklerimizin donatılması gerekiyor

Hindistan’da bizi temsilen büyükelçiliğimiz ve konsolosluklarımız var. Bu elçilik ve konsolosluklarımızın tekrar donatılması gerekiyor. Donatılması gerekiyordan kastım şu; ticari ataşemiz, kültür ateşemiz ve basın ataşemiz gibi önemli makamdaki bürokratlarımızın Türkiye’yi orada iyi bir şekilde temsil ediyor olması lazım. Bunun yanında Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlarımızın da buralarda olması gerekiyor.

Alt yapının sağlamlaştırılması da gerekiyor, gerçekleştirilmediği takdirde, bu görüşmelerin sadece görüşme olarak kalacağına inanıyorum.

Bununla beraber üniversitelerin çok fazla önemi var, GASAM olarak bunu hep vurguluyoruz. Çünkü siz akademik ilişkiler kuramazsanız eğitim aşamasında kalıcı bir ilişki kuramazsınız. Yani tam olmamış olur. Onun için üniversitelerimiz arasında özellikle yüksek lisans ve doktora programlarında tez konuları olmalıdır. Her iki ülkenin güncel konuları yüksek lisans ve doktora öğrencilerine tez konusu olarak verilmelidir. Biraz ayağımızı yere basarak olayları masaya yatırmamız lazım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.Türkiye’nin hem avantajlı hem de dezavantajlı olduğuna inanıyorum.

“Yağ, şeker, un var ama helva yapmasını bilmiyoruz.”

Kısaca her iki ülkenin de kültürel, ekonomik, siyasi, tarihi ve insani potansiyeli var. Nasrettin hocanın dediği gibi; yağ var, şeker var, un var ama helva yapmayı bilmiyoruz. Eksikliklerimiz var ve biraz uğraşmamız gerekiyor.

“Cumhurbaşkanımızın ziyareti çok önemli ama…”

Bunun için de emin adımlarla uzun vadeye bakmamız gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti çok önemli ama bu ziyaretle ilişkilerin tavan yapmasını beklemeyelim. Burada sıkıntılar da var avantajlar da var. Biz avantajlar çerçevesinde bakarak ileri boyuta götürmeliyiz.

FETÖ ile mücadele konusunu da göz ardı etmemek lazım.

Atılması gereken adımların başında FETÖ’nün Türkiye hakkında bırakmış olduğu izlenimlerin ivedilikle düzeltimesi gelmektedir.“Biz Türkiye’yi FETÖ ile tanıdık”

Biz yurtdışındaki dostlarımızla görüştüğümüzde bize şunu söylüyorlar; Biz Türkiye’yi FETÖ ile tanıdık. Madem 1-0 geriden başlıyoruz bunu giderecek çalışmalar yapmamız lazım.

“FETÖ’nün çalışmalarının üzerinde bir çalışma yürütülmeli”

Cumhurbaşkanımız Hindistan’a FETÖ konusunda hassasiyetini iletir ama ilettikten sonra Türkiye’nin kurum ve kuruluşları orada FETÖ’nün yaptığı çalışmaların üzerinde çalışmalar yürütmeli. Yani orada Maarif vakfı olmalı, orada Yunus Emre Enstitüsü olmalı…

“Antitez olarak 15 Temmuz’u iyi anlatmalıyız”

FETÖ’cüler önceden gitmiş, Türkiye adına birçok şey yapmışlar. Türkiye’yi kullandıkları için bir çok kapılar sorgusuz sualsiz açılmış. İnanıyorum ki Hindistan bu konuda gerekli hassasiyetleri gösterecektir ama biz anti-tez olarak onların yaptıklarını, yani en son 15 Temmuz’daki olayları onlara iyi anlatmalıyız.“15 Temmuz’u anlatamazsak hep bir kapı açık kalacaktır”

15 Temmuz’un en doğru ve en etkili şekilde anlatılması gerektiğinin düşünüyorum. Hindistan’a 15 Temmuz’u anlatamazsak, vatanın silahıyla, tankıyla, uçaklarıyla, kendi vatandaşını, kendi insanını öldürdüklerini anlatamazsak, yani bunların ideolojilerini anlatamazsak her zaman orada bir açık kapı kalacak.

“Medya köprüsü kurulmalı”

Dolayısıyla iki ülke arasında bilgilendirme yapılması için medya köprüsü kurulabilmelidir. Hem görsel hem yazılı basında bilgilendirme yapılabilir. Bir kişiye “şöyle kötü, böyle kötü” demekle olmuyor. Türkiye’deki kurum ve kuruluşlar bunları hem yazılı, hem görsel basın yoluyla anlatmalı. Raporlar analizler yapılmalı, daha sağlıklı ilişkiler kurulabilmesi için emin insanlarla bu yola devam etmeli.

“İşin ehli insanlarla çalışmalıyız”

FETÖ’nün yaptığı yanlışları, düşündüğü ideolojinin backround’ını anlatamazsak o zaman biz havada kalırız. Türkiye olarak FETÖ’yle mücadele etmek istiyorsak kesinlikle kurum ve kuruluşlar olarak orada olmalıyız. En başta büyükelçilik ve konsolosluklar olmak üzere bu konuda duyarlı ve işin ehli olan insanlarla devam etmeliyiz yolumuza.

“Önce birbirimizi tanımamız lazım”

Üniversitelerde paneller, seminerler düzenleyerek, bu konular üzerinde çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Önce birbirimizi tanımamız lazım. Aynı zamanda STK’lar ilişki kurmalı. Bizim FETÖ’nün darbe girişiminin uluslararası küresel bağlarını da ortaya koymamız lazım.

“Cumhurbaşkanımız görevini yapmış olabilir ama…”

Bu şekilde Hintli insanlara anlatmamız lazım, çünkü bu insanlar emektar insanlar. İnanıyorum ki bunu uygun bir lisanla, uygun bir dille anlattığımız takdirde bize inanacaklardır. Ama biz burada eksik bilgilendirme ya da yeterli bilgilendirme yapmadığımızda Cumhurbaşkanımızın orada FETÖ ile ilgili hassasiyetini iletmesi bile açıkta kalır. Cumhurbaşkanımız görevini yapmış olabilir ama Türkiye’nin kurum ve kuruluşlarının daha sonra çalışmaları yürütmeleri gerekir.

Türkiye-Hindistan ilişkilerinde Pakistan, Afganistan ve Bangladeş gibi ülkelerin de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Bu ülkelerin de hassasiyetlerinin dikkate alınması gerekmektedir.

Hindistan bizim için çok önemli. Orada 300 milyondan fazla Müslüman var.

“Pakistan, Afganistan, Bangladeş gibi kardeş ülkeleri kırmamalıyız”

Türkiye-Hindistan ilişkilerimizi kurarken, ticareti ve ekonomiyi hariç tutuyorum, siyasi olarak düşündüğümüzde, kardeş ülkemiz olan Pakistan göz ardı edilmemeli. Onları rencide etmeyecek ilişkiler kurmamız lazım. Aynı zamanda Afganistan da öyle. Bunlar kırılma noktalarıdır. Buna dikkat etmemiz gerekiyor. Afganistan, Pakistan, Bangladeş gibi ülkeleri dikkate alarak, onları kırmayacak şekilde ilişkilerimizi ele almamız lazım. Tarihten günümüze kadar bu ülkelerle dost kalmışız.“Medya ülkelerin gözü kulağıdır”

Türkiye’de basın Güney Asya konusunda sınıfta kalmıştır. Bilgilendirme ne yazık ki yok. Biz GASAM olarak 2004 yılından bu yana, bu bölgelerle ilgili paneller düzenliyoruz, sosyal faaliyetler yapıyoruz. Ama ben şunu diyorum; hassaten medya, ülkelerin gözü ve kulağıdır.

“Gözümüzle kulağımızı kapartırsak ilişkiler havada kalacak”

Eğer biz gözümüzle kulağımızı kapatırsak ilişki seviyemiz hep böyle havada kalacak. Düşük kalacak. Medyamızın bu bölgeyle ilgili bilgi aktarımında üzerine büyük görevler düşüyor.

Haber: Sümeyye Ezer Öztel

Haber Kaynağı: Haber10.com

İlgili İçerikler

Son Yazılar