Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) bu ayki yuvarlak masa toplantısında “Hindistan vatandaşlık yasası ve insan hakları” konusunu ele aldı.
Bölgedeki gelişmelere duyarlı bazı STK’nın yanı sıra akademisyen, gazeteci, araştırmacı, öğrenci ve bölgeye ilgi duyan seçkin kişilerin katıldığı yuvarlak masa toplantısı ilgiyle dinlendi. İbni Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Özay ile birlikte bölge üzerinde uzman kişilerden biri olan Dr. Nedim Çavdarı’nın konuşmacı olduğu toplantının moderatörlüğünü gazeteci yazar Aslan Balcı yaptı.
Hindistan’da son zamanlarda yaşanan insan hakları ihlallerinin kaygı verici boyutta olduğu vurgulanan toplantıda Narendra Modi liderliğindeki Hindistan Hükümetinin söz konusu yanlışlardan derhal dönmesi için çağrı yapıldı. Hindistan’ın kuruluş felsefesine atıfta bulunan Dr. Özay alınan kararlardan geri dönüş olabileceğinin altını çizdi.
Modi’nin başını çektiği ırkçı ve faşist Hindu milliyetçiliğinin temelinin 1925 yılında RSS örgütü tarafından ortaya atıldığını dile getiren Dr. Çavdarı, bu ayrımcı ırkçıların Mahatma Gandı’yı katleden karanlık ve eli kanlı bir örgüt olduğunu aktardı.
Konuşmacıların Modi ve taraftarlarının nihai amaçlarının ülkede bir Hindu Devleti kurmak olduğunu belirttiler. Bu hedeflerine ulaşmak için ilk önce anayasanın 370. Maddesini yürürlükten kaldırarak Cammu Keşmir bölgesinin özerliğini kaldırarak kendi topraklarına kattı.
Assam’da binlerce insan kamplara yerleştiriliyor
Yıllardan beri tartışılan Ulusal Vatandaşlık Kayıtlarını gündeme alarak bunun Assam Eyaletinde yürürlüğe girmesini sağlayan BJP hükümetinin bu icraatıyla yaklaşık 2 milyon insanın vatandaşlığını kaybedeceği vurgulandı. Bölgede kampların kurulduğu, dedesi, babası ve kendisinin ülkede doğduğunu, üzerlerinde kayıtlı bir tapu ve gayrimenkul olduğunu ispat edemeyen ve kimliğini ibraz edemeyenler söz konusu kamplara alınmaya başlandığı dile getirildi.
Bu yasayla birlikte binlerce aile ayrıştırılmaya başlandı. Özellikle bayanların ellerinde her hangi bir kimlik olmadığı vurgulanan toplantıda, binlerce kadın ve çocukların Hindistan’ın Kuzeydoğu eyaleti Assam’da oluşturulan kamplara sağlıksız ve kötü şartlar altında tutulduğu belirtildi. Assam’da yaşanan trajedinin ve hukuksuzluğun üzerinden fazla zaman geçmeden BJP iktidarının ve Modi liderliğindeki hükümetin alt ve üst meclislerinden geçirerek kabul ettiği Vatandaşlık Yasası şaşkınlığa yol açtı.
Hindistan’ın komşu ülkelerden Afganistan, Pakistan ve Bangladeş’teki zulümden kaçarak ülkeye gelen Hindular, Hristiyanlar, Sihler, Ceynler, Zerdüştler ve Budistler’e iltica kapılarının açılacağı ancak aynı şartlarda gelen Müslümanların ise kabul edilmeyeceği açıkça dile getirilince ülkedeki Müslümanlar ve sağduyulu insanlar ayağa kalktı. Söz konusu yasanın ayrımcı olduğu ve kabul edilemez olduğu belirtildi.
Bu yasayla Müslümanların dışlandığını yaklaşık 70 yıllık vatandaşlık yasasının değiştirilmesinin ülkenin dinamikleriyle oynamak olduğunu dile getiren konuşmacılar bunun Hindistan anayasasına aykırı olduğunu, temel haklar yapısına ciddi zarar verdiğini ve ülkenin sosyal dokusuna karşı bir tehdit oluşturulduğunu, eşitlik hakkı ile yaşama ve özgürlük yasalarıyla çeliştiği hatırlatıldı.
Modi İslamofobi’yi bahane ediyor
Modi iktidarının ırkçı ve dışlayıcı davrandığı, ülkedeki tüm gelişmelere ideolojik yaklaştığı ele alınan toplantıda, bu ayrımcı ve ırkçı tutumun ilerideki günlerde ülkedeki Müslümanların üzerine uygulanma ihtimalinin uzak olmadığı görüşü paylaşıldı. Hindistan’da asırlardan beri beraber yaşayan halklar arasında dini kimlik üzerinden ayrım yapılmasının kabul edilemez olduğu ve bunun tam anlamıyla ayrımcılık ve faşistlik olduğu dile getirildi. Hindistan’da yaşanan ve insan haklarının ayaklar altına alınması tüm dünyada olduğu ülkemizde de yakından takıp edildiği vurgulandı. Halklar arasında yapılan bu ayrımcılığın büyük tahribatlara ve husumetlere neden olacağının altı çizildi.
Dünyada artan İslamofobi’yi kendine kalkan eden Modi, ülkede bir Hindu devleti kurmak için ülkenin ikinci dinamik gücü olan Müslümanları ötekileştirmek bir şekilde ülkeden sürmek için hukukun ayaklar altına alındığı vurgulanan toplantıda, Hindistan halkına ve ülkedeki STK’lara bu hukuksuzluğa karşı hep birlikte mücadele etmeleri yönünde çağrı yapıldı.
GASAM’ın tertiplediği yuvarlak masa toplantısı soru ve cevaplar bölümünde Assam’da yaşanan hukuksuzluğun Bangladeş’teki yansımaları ve Bangladeş hükumetin tutumu değerlendirildi. Ayrıca Hindistan’da vatandaşlıktan çıkarılan kişilerin Uluslararası İnsan Hakları Mahkemesine gidip gitmeyeceği ve muhtemel sonuçları değerlendirildi.