Keşmir ve Kıbrıs’ın ortak kaderi: İşgal

Paylaş

Biri Akdeniz’de diğeri Güney Asya’da yer alan Keşmir ile Kıbrıs’ın birçok ortak noktası var. Bunların başında işgal, ilhak ve gayrimüslimler tarafından soykırıma uğramak gelmektedir. Güney Asya bölgesinde yer alan Keşmir, Pakistan, Hindistan ve Çin arasında yer almaktadır. Bir başka tabirle Keşmir, atom bombasına sahip olan 3 ülke tarafından bölüştürüldü. Toplam 222 bin 200 kilometrekare alana sahip bölge, Hindistan alt kıtasının 1947’deki bölünmesinden bu yana Hindistan ve Pakistan arasındaki anlaşmazlık, daha sonra Çin’in dahil olduğu sorun günümüze kadar devam etmektedir. Hindistan’ın işgali altındaki Keşmir’in nüfusu yaklaşık 12 milyon, Azat Keşmir’in nüfusu ise yaklaşık 4 milyondur.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nin Uluslararası İlişkiler Birliği bünyesinde İMU & YTB-Pakistan Öğrenci Birliği’nin tertiplediği “İki kardeş ülkenin Hudut Sorunları: Kıbrıs & Keşmir” başlıklı panel ’de konuyu uzman konuklarla birlikte ele aldık. Bilge Sultan- Abdul Barı  önderliğinde arkadaşlarıyla hazırladıkları Panel’in oldukça anlamlı önemli olduğunu ifade etmeliyim. Rektör Prof. Gülfettin Çelik riyasetinde, Prof. Özden Zeynep Oktav Moderatörlüğünde, ülkemizin medarı iftiharından biri olan Müstafi Amiral Doç. Cihat Yaycı, KKTC İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel ile verimli bir çalışma gerçekleştirdik. Üniversitenin öğretim üyeleri ve öğrencilerinin yoğun ilgisi vardı.

Kıbrıs adası ve Keşmir’deki durum hâlâ çekişmeli ve uluslararası birer sorun olarak devam etmektedir. Pakistan ve Hindistan arasındaki anlaşmazlık, tarihî, etnik, dini ve siyasal faktörlerin karmaşıklığından kaynaklanırken Kıbrıs sorunu Rumların Müslüman Türklerle birlikte eşit hak ve yönetimi bölüşmekten kaçınmasının yanında dini ve milli faktörler önemli rol oynamaktadır. Şurası asla unutulmamalı, Cammu Keşmir toprakları Müslüman Keşmirlilerin ve Kıbrıs adası da Müslüman Türklerin ana yurdudur. Hintlilerin ve Yunanlı Rumların bu toprak üzerinde, hiç ama hiçbir, hakları yoktur.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Keşmir gibi ikiye bölünerek Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum kesimi altında varlıklarını sürdürmektedir. Adanın yüz ölçümü 9251 km’dir. KKTC’nin yüz ölçümü ise 3355 km2’dir. Adada en büyük sorun suyun çok nadir olmasıdır. Ancak bu sorunu Türkiye uzun ve çok zor şartlar altında denizin altından boru döşeyerek adaya suyu ulaştırdı. Bir ara susuzluktan kıvranan Rumlara dahi su verildi.

Sorunların kaynağı İngiltere’dir!

Keşmir gibi KKTC’de devlet olarak henüz tanınmamış olsa da kendilerine özgü parlamentoları ve seçimle iş başına gelen birer hükümetleri bulunmaktadır. Kıbrıs’ın Türk kesiminin nüfusu yaklaşık 500-700 bin, Rum kesiminin nüfusu ise 1 milyon 200’dir. İki kesim arasında BM Barış gücü askerlerinin oluşturdukları tampon bölgede görev yapıyor. Başkenti Lefkoşa olan KKTC halkının Yüzde 99’u Müslümandır.

İngiltere’nin tarih boyunca Hint yarımadası ve Kıbrıs üzerinde büyük etkisi oldu. İngiltere her iki bölgede de asıl unsur değil işgalcidir. İngilizler tarafların anlaşamaması üzerine politika geliştirir. Keşmir, Kıbrıs, Filistin hatta Arakan sorunu kirli İngiliz siyasetinin ürünüdür. Söz konusu ülke ve bölgelerde aslında sorun yok, İngiltere’nin kirli siyaseti sonucu işgal vardır.

Bölgelerdeki sorunların çözülmesini istemezler. Ancak sorunları çözüyorlarmış gibi görünürler. Keşmir ve Filistin sorunları yaklaşık 76, Kıbrıs ise 64 yıldan beri çözüm bekliyor. Bu yıllar arasında henüz devlet olmayan ve olma ihtimali dahi olmayan milletler BM tarafından bağımsız birer devlet olarak tanındı. Ancak bu 3 ülkenin sorunları çözülmedi ve tam bağımsız birer devlet olarak tanınmadılar.

Keşmir, Asya’nın kalbi ve kilit taşıdır. Hindistan Cammu Keşmir bölgesine önceden beri çok önem vermektedir. Bazı Hintliler bölgeyi Hint alt kıtasının tacı olarak tanımlar. Keşmir, Hindistan, Pakistan ve sonradan dahil olan Çin’in Tibet bölgesine komşudur. Komşular ve civar ülkeler Keşmir’i Asya’nın kalbi olarak tanımlarlar. Bu konuda haklılık payları vardır. Keşmir söz konusu ülkelerin geçiş güzergâhında, jeopolitik konumuna sahip olduğundan Asya’nın kilit taşı olarak da anılır.

KKTC tanınmayı Keşmir ise özgürlüğünü istiyor

Kıbrıs Avrupa, Asya ve Asya kıtaları arasında önemli bir kavşakta bulunduğu için hava ve deniz ulaşımı için stratejik öneme sahiptir. Kıbrıs adası da Akdeniz’in kilit taşıdır. Kıbrıs’a sahip olan Akdeniz’deki trafiği elinde tutar. Kıbrıs bütün Orta Doğu ülkelerini denetleyen bir coğrafyaya sahiptir.

İşgal altındaki Cammu Keşmir bölgesinde Hindistan’ın vahşi katliamları ve hak ihlalleri devam ederken Pakistan kontrolündeki Azat Keşmir’de halk rahat ve huzur içerinde ticaretini yapmakta ve hayatını rahat bir şekilde yaşamaktadır.

Öte yandan, Kıbrıs adasında iki devlet vardır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRK) ayrı birer devlet ve idareye sahipler. Nadiren taraflar arasında çatışma yaşansa da genel anlamıyla güvenlik sorunu yaşanmamaktadır. Ancak KKTC’ye 1974 yılından itibaren uygulanan ambargo halkı çok zor duruma sokmuştur. Bütün ilişkisini ve satın almalarını sadece Türkiye üzerinden yapmak zorunda olduğundan dolayı ürünler bazen çok pahalıya mal olabiliyor.

KKTC artık bağımsız ve müstakil bir devlet olarak tanınmak istiyor. Keşmir ise Narendra Modi idaresindeki Hindistan’ın işgalinden kurtulmak, Pakistan’a bağlanmak veya bağımsız bir devlet olarak tanınmayı istiyor.

Kardeş ve soydaşımız olan Keşmir halkı ile KKTC’liler artık özgür ve kendi topraklarında hürriyet içerisinde yaşamak istiyor. Bölgesel ve küresel emperyalistlerin oyunlarından bıkan halk savaş değil bölgelerinde barış istiyor.

İlgili İçerikler

Son Yazılar