*Anadolu Ajansı
GASAM Uzmanı Hayati Ünlü: – “Ben bu olayın iki dinamik üzerinden okunması gerektiğini düşünüyorum. Birincisi ABD-Çin rekabeti, diğer önemli boyutu da yükselen Hindu milliyetçiliği” – “Seçim arifesinde Hindu kuşağındaki seçmenleri mobilize etmek için böyle bir gerginlik bekliyorduk aslında. Bu da çok şaşırtıcı olmadı”
Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) Uzmanı, Hayati Ünlü, Hindistan ile Pakistan arasında zaman zaman sınır çatışmaları yaşanmasına rağmen 1971’de hava sahası ihlalinden sonra bu denli ciddi bir karşı karşıya gelmenin yaşanmadığını kaydetti.
Bu tarihlerde Hindistan’ın sadece Pakistan ile değil Çin ile de birtakım gerilimler yaşadığını hatırlatan Ünlü, “Geçtiğimiz yıllarda Narendra Modi hükümeti döneminde gerçekleştirilen nokta operasyonları epey uluslararası gündemi meşgul etti. Yeniden bir nokta operasyonu mu derken hava saldırıları gündeme geldi ve bu beklenmedik bir şeydi uluslararası camia açısından.” dedi.
Keşmir meselesinin iki ülke arasında geleneksel bir çekişme konusu olduğunu aktaran Ünlü, şunları anlattı:
“Keşmir’in statüsü, Keşmir’in sınırları hep tartışma konusuydu. Keşmir’de de geleneksel bir kontrol sorunu ve çatışma repertuvarı var. Ben bu olayın iki dinamik üzerinden okunması gerektiğini düşünüyorum. Birincisi ABD-Çin rekabeti. Çünkü Çin’in son yıllarda yeni İpek yolu projesiyle yeni aktif bir siyaseti var. Dolayısıyla bu Asya siyasetinde yeni bir mobilizasyon doğurdu. Bütün devlet davranışları değişti, yeni yeni ittifaklar doğdu. Eskiden ABD ile ittifak kuran devletler şimdi Çin’e doğru kayıyor. Tam da şimdi biz Çin’in yeni aktif siyasetini tartışırken özellikle Obama dönemde ABD Çin’i yeni dengeleme politikası başlattı. Bu stratejinin özü bölge ülkelerinden birini alıp Çin’e karşı dengeleme politikası. Çin’i dengeleyecek en önemli ülke de Hindistan idi.”
“Hindu milliyetçiliği de masaya yatırılmalı”
Ünlü, iki ülke arasındaki gerilimin diğer önemli bir boyutunun da yükselen Hindu milliyetçiliği olduğunu söyledi.
Hindu milliyetçiliği konusunda İslam dünyasının mutlaka el atması gerektiğine vurgu yapan Ünlü, “İslam İşbirliği Teşkilatı Keşmir meselesini tartışacak. Bence Hindu milliyetçiliği de masaya yatırılmalı. Kökenleri 1920’lere dayanıyor ama 1970’lerde parlayan 2014’te de Modi hükümeti ile tekrar yükselişe geçen bir Hindu milliyetçiliği var. Öylesine güçlü bir sosyal tabanı da var ki en büyük ‘öteki’si içeride Müslümanlar, dışarıda ise Pakistanlılar. Modi hükümetinin Pakistan’da gerilim siyasetini her fırsatta güttüğünü gördük.” değerlendirmesini yaptı.
Hindistan’da mart ayında yapılacak seçimleri hatırlatan Ünlü, sözlerini şöyle sürdürdü.
“Bu seçim arifesinde Hindu kuşağındaki seçmenleri mobilize etmek için böyle bir gerginlik bekliyorduk aslında. Bu da çok şaşırtıcı olmadı. Bu olayların perde arkasında Hindistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval ile Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton arasında görüşme de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Dolayısıyla bu olayların arkasında ABD ve Çin’in takip ettikleri politikalar ve yükselen uydu milliyetçilikleri olduğunu düşünüyorum açıkçası. Hindistan’ın küresel popülizm dalgasının neresinde yer alacağı 2019 seçimlerine kadarki dönemde kendini iyice belli edecek. Ve sonuçları tüm dünya için belirleyici olacak.” İstanbul (AA) – Gülsüm İncekaya