Pakistan ve Hindistanlı Akademisyenler T.C. Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nü Ziyaret Etti

Paylaş

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) işbirliği ile Pakistan ve Hindistanlı yüksek lisans ve doktora öğrencileri T.C. Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nü ziyaret etti.

GASAM Başkanı Cemal Demir amaçlarının Güney Asya halkları ile Türk halkı arasında var olan kültürel, sosyal ilişkileri geliştirmek ve işbirliği imkânlarını ortaya çıkarmak olduğunu söyledi. Demir, “Türkiye, Hindistan ve Pakistan arasında bilgi alışverişi ve akademik işbirliğini geliştirmeye yönelik projelerimiz var. Ülkemizde bölgeye yönelik yeterli bilgi havuzu mevcut değil. Bu boşluğu doldurmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Burada YTB ile birlikte konuk ettiğimiz Akademisyenlerden beklentimiz hem Türkiye hakkındaki izlenimlerini ülkelerinde anlatmaları, hem de ülkeler arası işbirliği anlamında yapılabilecek çalışmalara ilişkin raporlar hazırlamalarıdır.” diye konuştu. Projenin diğer ayağında Türkiye’den, lisansüstü eğitim gören öğrenciler arasından seçilen 5 kişiyi Pakistan’a, 5 kişiyi de Hindistan’a göndereceklerini söyleyen Demir, bu öğrencilerden de yine ülkeler arası işbirliği imkânlarının araştırılması konusunda çalışmalar beklediklerini söyledi.

Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdür Yardımcısı İsmail Mansur Özdemir, konuk öğrencilere hoş geldiniz diyerek başladığı konuşmasında “İnsanların olduğu gibi ülkelerin de dostları ve kardeşleri vardır. Pakistan ve Hindistan halkı da bizim için kardeştir. En uzaktaki en yakın kardeşlerimizdir. Bunun en somut göstergesi dar zamanlarda gösterilen yakın etkileşimdir. Bu çerçevede Pakistan,  Doğu Pakistan ve Hint Müslümanlarını tarih boyu yanımızda gördük.” dedi.

Türkiye’deki modern düşüncenin gelişiminde Pakistan entelijansiyasının önemli rolü olduğuna değinen Özdemir, “Pakistan felsefesinin Türkiye’deki modern İslami düşüncenin oluşumunda önemli katkıları vardır. Üstat Nedvi’yi ve Nevevi’yi, rahmetle anıyorum. Ebu’l A’lâ el-Mevdudî’yi rahmetle anıyorum. Deobandi’nin büyük âlimlerini rahmet ve minnetle anıyorum.” diye konuştu.

Dünya’nın siyasi olarak büyük bir deprem yaşamakta olduğunun altını çizen Özdemir sözlerine şöyle devam etti, “Bu büyük depremin en büyük etkisi İslam dünyasınadır. Küresel savaşta birileri savaşın tarafı iken birilerinin de dünyaya adalet sunması gerekiyor. Tarihte olduğu gibi hakikati söylemek ve adaleti var etmek, İslam dünyasının sorumluluğundadır. Bunun için yüksek fikre ve bunu bütün dünyada savunmaya ihtiyaç vardır. Son dönemde küresel saldırılar yeni yöntemlerle gerçekleşiyor. Bu tip saldırılar İslam dünyasında çatışmalar meydana getiriyor ve maalesef çatışan taraflar Müslümanlar… Bütün bu karmaşa, küresel işgal hareketinin sonucu meydana geldi.  25 yılı aşkın bir süredir Afganistan’la başlayan işgal hareketi Afrika, Kuzey Kafkasya, Bosna, Arnavutluk ve Ortadoğu ile devam ediyor. Bu işgal hareketinin büyük sosyal çıktıları var. Büyük göçler, sosyo-kültürel ve ekonomik yapının bozulması ile radikalleşme ve bölgesel çatışmalar bunlardan bazıları…

İslam dünyası için son 15 yılda yaşanan işgaller sonucu meydana gelen en büyük sorun radikalleşme. Müslümanlar ağır bedeller ödüyor ve bir şeyler yapmak zorunda. Bu noktaya gelinmesine neden olan sebepler ele alınmalı. Arap baharı radikalleşmeye giden süreçte bir yol oldu. Güney Asya’da da aynı tip tehlikeler mevcut. Bizim ümidimiz Müslümanların akıllı ve vizyoner bir bakış açısına sahip olmasıdır. Türkiye’den veri alarak, bölgesel gündemi takip ederek bölgenizdeki bazı tartışmaları erken yapma şansınız olabilir. Özellikle Türkiye’nin bu çatışmayı sona erdirmek için gösterdiği çabayı görmeniz açısından bu ziyaretiniz çok önemlidir. Türkiye hem Afrika hem de Ortadoğu’daki karmaşanın sonucu olarak çok büyük bir göç dalgasının muhatabı konumundadır. Özellikle Suriyelilerin misafir edilmesi konusunda Türkiye, halkı ile beraber büyük bir seferberlik içine girmiştir. Ülkemizin bu çerçevede üstlendiği öncü rol ve bölgesel gücünden rahatsız olan küresel güçler bazı terörist aktivitelere yol açmışlardır.

Ülkemiz göçün dışında terör saldırıları ile de mücadele etmek durumunda kalmıştır. Bu mücadele içinde iken küresel güçlerle işbirliği içinde olanlar, devlet imkânları ile yetişen bazı odaklar, 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunmuşlardır. Askeri araçlarla halkın üzerine giden darbecilere karşı aziz milletimiz insanlık tarihinde görülmemiş bir direniş göstererek, bu girişimi püskürtmüştür. Adeta ezanlar ile bomba sesleri yarışmış ve ezan sesleri galip gelmiştir. Milletimiz, Çanakkale’de olduğu gibi sadece kendi toprağı için değil bütün İslam ümmeti için direnmiş ve mukavemet göstermiştir.

Darbenin yaralarını sarmaya başladığımızda küresel güçlerin bir aracı olan terörizm kendini göstermeye başlamıştır. Namazda, düğünde, alışverişte insanların katledildiği günlerdeyiz. Maalesef patlamalarda “Allahuekber” deniliyor. Eksik akıl halindeki bu insanlar Müslümanları katlederek Allah’a ulaşacaklarını zannediyorlar. Üç, beş yaşındaki çocukları öldürerek cihat yaptıklarını zannediyorlar. Müslümanın müslümanla harb etmesinin zamanı değildir. Bu karmaşadan çıkmak zorundayız ve mutlaka çıkacağız. Suriye’ye 5 yıl sabırdan sonra adaleti tesis etmek üzere girmiş bulunuyoruz. Amacımız İslami değerleri istismar eden DAEŞ’i sürmek ve yok etmektir. İslam ümmetinin başına musallat olan bu illeti bitirmek zorundayız.”

Darbe girişiminde dünya medyasının aldığı tavrı eleştiren Özdemir, “Batı dünyası darbecilerden yana tavır almaktadır. Çünkü beklenti Türkiye’yi kaosun içine çekmektir. Bütün gayretimiz ülkemizi kaosun içine çekilmekten kurtarmak ve Ortadoğu’daki karmaşayı bitirmektir. D-8 sürecinde olduğu gibi Müslümanlar arasındaki vahdeti sağlamaktır.  Bu sert gündem içinde siz entelektüellere bu gelişmeleri anlatmak boynumuzun borcuydu. Ülkelerinize gittiğinizde sizlere gündemi soracaklardır. İstiyoruz ki bu gündemden haberdar olun.” şeklinde konuştu.

Konuk Akademisyenler, programda emeği geçenlere teşekkür etti. 15 Temmuz gecesi Pakistan halkının uyumadığını, Türkiye için dua ettiğini belirten Akademisyenler, ülkelerimiz arasındaki diyaloğun geliştirilmesi için çalışacağız diye konuştu.

Fotoğraflar: Selvinaz Dalyan

GASAM
GASAM
GÜNEY ASYA STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ & SOUTH ASIA STRATEGIC RESEARCH CENTER

İlgili İçerikler

Son Yazılar