Yeniden Güney Asya Girişimi “Güney Asya Ülke Analizleri” sempozyumu düzenlendi.

Paylaş

GASAM, TİKA ve Bağcılar Belediyesi işbirliğinde Bağcılar Belediyesi’nde düzenlenen sempozyuma, Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, GASAM Başkanı Cemal Demir, Afganistan, Bangladeş ve Pakistan’ın İstanbul Başkonsolosları,  Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçkun, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Gaziantep Milletvekili, TBMM Amiri ve Türkiye-Pakistan Parlementolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ali Şahin, İstanbul Milletvekili, Türkiye-Sri Lanka Parlementolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ahmet Hamdi Çamlı ile akademisyenler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Sempozyumun ev sahibi Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir yaptığı konuşmada, Ülkemizin ve Cumhurbaşkanımızın dünyanın her coğrafyasındaki gelişmeleri yakından takip ettiğini söyledi.

Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 20 yıldır yürütülen aktif dış siyasetle birlikte bir asırlık modernleşme sürecinde yeni bir dönüm noktasına ulaşmış bulunmaktayız. Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir aynı zamanda Türk Dünyası Belediyeler Birliği başkan yardımcısı görevinin sorumluluğuyla, gönül coğrafyamızla yakın dostluk ve iş birliği içinde olduklarını Güney Asya, Ortadoğu ve Balkanlar’a yönelik etkinlikleri anlattı.

Sempozyumu düzenleyen GASAM Başkanı Cemal Demir yaptığı açılış konuşmasında kuruluş amaçlarını şu sözlerle anlattı: “Afganistan, Bangladeş, Hindistan, Bhutan, Maldivler, Nepal, Pakistan ve Sri Lanka’yı içeren Güney Asya coğrafyasının tarihi, siyasi, ekonomik, sosyokültürel yapıları bölgenin stratejik ve jeopolitik dengeleri hakkında kamuoyunu doğru ve objektif biçimde bilgilendirmek amacıyla 2004 yılında kurulmuş bir düşünce merkezidir.”

Güney Asya küresel stratejik eylemde dünyanın kalbidir

Demir sözlerini şöyle sürdürdü: “Güney Asya; yüzölçümü, doğal kaynakları, kültürel derinliği, ekonomik potansiyeliyle dünya gündeminin merkezindedir. Güney Asya dünya nüfusunun dörtte birini barından genç nüfusu insan kaynakları ve uluslararası sistemin gelişimi bakımından değerlendirildiğinde bölge eşsiz nitelik ve niceliktedir. Asya’nın kalbi Afganistan’dır. Güney Asya ise küresel stratejik eylemde dünyanın kalbidir. Güney Asya ülkelerindeki dinamik gelişmeler ve küresel merkezler arasındaki konumuyla bölge kritik bir rol oynamaktadır. GASAM bu bilgi ve bilinçle Türkiye’de Güney Asya ülkelerini, Güney Asya ülkelerinde ise Türkiye’yi tanıtmayı ülkeler arasındaki tarihi, ekonomik, akademik ve sosyokültürel alanlarda karşılıklı yarar sağlamayı, bu yolla dünya barışına katkı sunmayı hedeflemektedir. “Güney Asya Ülke Analizleri” çalışmamız Güney Asya ülkelerinin bilinirliğini ülkemizde artırmaya yönelik öz bir çalışmadır. Çalışmanın Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki ikili ilişkilerin verimliliğini artırmaya katkı sağlayacak bir bilgi kaynağı olması amaçlanmaktadır. Bölgenin coğrafi, tarihi, siyasi ve ekonomik potansiyelinin keşfedilmesi ve bu coğrafyaya yönelik farkındalıkların artırılması da çalışmanın temel amaçlarındandır.”

Açılışta bir konuşma yapan Ak Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, dünyanın, insanın üzerinde var olduğu günden bu yana çok çeşitli aşamalardan geçtiğini söyledi. Kabaktepe: “Bugün de biz bugünü anlatırken, anlamlandırırken söylediğimiz birçok konu 50-100 yıl sonra aynı düzlemde anlamlandırılacak belki de farklı bağlamlarda değerlendirilecek.

Bunu söylememin nedeni, bugünümüzü dünümüzün bir sonucu olarak yaşıyoruz. Dolayısıyla da istediğimiz yarınları inşa edebilmek için hakikaten dünya insanı olarak bugünden gösterilen çabalar yarının şekillenmesinin en temel etkileyicisidir. Bu vesileyle GASAM başta olmak üzere, bu programın düzenlenmesinde daha iyi bir dünya, daha iyi bir Güney Asya, daha iyi bir Türkiye, daha iyi bir Pakistan, daha iyi bir Bangladeş, daha iyi bir Sri Lanka…  Hasıl-ı kelam daha iyi bir dünya çabasına katkı sunacağından dolayı da ben tekrar bütün kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Hakikaten tek boyutlu, çok boyutlu ilişkileri tek düzlemde çoklu bağlamda değerlendirildiği bir dış politika çerçeveleri tartışılıyor. Burada da birçok konu tartışılacaktır ekonomiden savunmaya, sağlıktan eğitime kadar. Değerli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler ve çeşitli uluslararası toplantılarda dünyanın beşten büyük olduğunu ve daha adil bir dünya kurmanın mümkün olduğu inancını ve iradesini hiçbir zaman kaybetmeden bu ve benzeri çalışmaların temel parametresi kılmak lazım.

Türkiye’nin Güney Asya ülkeleriyle olan ilişkilerine değinen Kabaktepe sözlerini şöyle sürdürdü: “Pakistan ile, Bangladeş ile, Sri Lanka ile çok derin ilişkilerimiz var. Bu program da ülkelerimiz arasındaki ilişkileri derinleştirmesine ve kalıcı hale gelmesine vesile olacaktır. Ona dair çalışmalar da yapılacaktır. Ben bunu temenni ediyorum.”

Sempozyumun açılışında konuşan Afganistan’ın İstanbul Başkonsolosu Momammad Amin Yaqoubi “Bugün burada Güney Asya bölgesi hakkında konuşuyoruz. Bu konu hakkında konuşurken Ali Şir Nevai, Mevlana Celaleddin Rumi’nin ana yurdu ve Güney Asya’nın kalbi olan Afganistan’dan konuşmadan geçilemezdi.

Afganistan jeopolitik ve stratejik açıdan önemli olduğu gibi demografik açıdan Asya Kıtası’nın aynası gibidir. Asya Kıtası’nda yaşayan bütün kültürlerin hemen hemen hepsi Afganistan’da yaşamaktadır. Zerdüştlük ve Budizm gibi dinlerin izlerini bu coğrafyada bulabilirsin. Allah’ın ilk emri olan “oku” ve “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu” diyen İslam dini Afganistan’da hep olmuştur. Fakat bugün Afganistan’da hakim olan güç, kız çocuklarının okula gitmesini yasaklamakta ve ülkenin yüzde elli nüfusunu oluşturan kadınlar, temel hakları olan eğitimden mahrum bırakılmaktadır. Dinde ve Afganistan kültüründe yeri olmayan bu uygulama karşısında dünya, kınamaktan başka hiçbir şey yapmamaktadır. Fakat bu karanlık yakında sona erecek ve Allah’ın izniyle Afganistan halkı aydınlığa kavuşacaktır.

Bangladeş BaşKonsolosu Mohammed Nore-Alam yaptığı konuşmada iki ülke arasında geçmişten gelen dostane ilişkilerin bulunduğunu belirterek “İki ülke arasında kalpten kalbe ilişkiler var ve umarım Yeniden Güney Asya Girişimi Sempozyumu sayesinde ilişkiler daha da güçlenir ve daha da perçinlenir” diye konuştu.
Sempozyumda bir konuşma yapan Pakistan’ın İstanbul Başkonsolosu Danish Mehmood şu ifadeleri kullandı: “Güney Asya insanlığın beşte birine ev sahipliği yapıyor. Bu bölgede son derece stratejik, jeopolitik ve iktisadi anlamda önemli özellikler bulunuyor.

Çok köklü bir medeniyettir ve bölgemizde gerçekten de küresel medeniyete çok önemli katkılarda bulunmuştur. Bölgemizde uzun süredir devam eden ihtilaflar var. Kalkınma eksikliği var. Atılması gereken adımlar var. Dünyanın en az gelişmiş ikinci bölgesidir. Yine bölgemize bakacak olursak küresel açlık endeksinde maalesef üst sıralarda yer alıyoruz.

İstanbul Milletvekili, Türkiye-Sri Lanka Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ahmet Hamdi Çamlı açılışta yaptığı konuşmada dünyadaki ezilen, haksızlığa uğrayan ülkelerin bir araya gelerek bu adaletsizlikleri bitirebilecek güçleri olduğunu vurguladı.

 

Güney Asya’da güvenlik sağlanmadan dünyada güvenlik sağlanamaz

Gaziantep Milletvekili ve Türkiye-Pakistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ali Şahin açılışta yaptığı konuşmada Türkiye’nin stratejik coğrafi konumuna vurgu yaptı.

Ali Şahin şunları söyledi: “Yaklaşık 100 yıldır Türkiye hep batıya endeksli politika, bakış ortaya koydu. Bu bakış maalesef ki bize kuzeyimizde, doğumuzda ve güneyimizde birçok şeyi de kaybettirdi. Bölgemiz çok olağanüstüsü bir bölge. Türkiye ile kadim kültürel bağları olan bir bölge. Bölgedeki istikrarın Türkiye açısından önemine vurgu yapan Şahin sözlerine şöyle devam etti: “Güney Asya Türkiye açısından stratejik bir coğrafya. Biz İslamabad’ı Dakka’yı, Kabil’i güvende tutmazsak Ankara’yı güvende tutamayız. Onların güvenlik kaygıları aynı zamanda Ankara’nın da güvenlik kaygılarıdır. Bu anlamda Güney Asya’nın güvenliğini çok önemsiyoruz. Afganistan’da istikrar sağlanmadığı sürece Güney Asya’da güvenliğin sağlanması mümkün değil. Güney Asya’da güvenlik temin edilmediği sürece de dünyada istikrarın sağlanması mümkün değil.”

Yeniden Güney Asya girişimi “Güney Asya Ülke Analizleri” oturumu Bağcılar Belediyesi Başkanlık Salonu’nda düzenlenen oturumun başkanlığını GASAM YİK Başkanı Lokma Ayva yaptı.

Ayva sempozyumu: “Türkiye’deki herhangi bir insan şunu sorabilir: Güney Asya dediğimiz yer nereden çıktı? Güney Asya neresi? Hangi ülkeler? Bizim geçmişte birtakım sıkıntılarımız vardı da şimdi biz kendimizi veya onları affettirmeye, yeni bir dümen mi kurmaya çalışıyoruz? Bunların anlaşılması lazım. İkincisi dünya değişiyor. Küresel bir değişim var. Bu küresel değişimin neresinde Güney Asya? Güney Asya’yla ilişki kurabilme kapasitemiz, kadrolarımız vb. var mı?” ifadeleriyle açtı.

Sempozyumun ilk konuşmacısı Doç. Dr. Ömer Arslan, Türkiye’nin 1920-1930’lu yıllarda Afganistan’ın devlet yapılanmasına yaptığı katkılardan bahsetti. Arslan, bu dönemde Türkiye’nin Pakistan’ı henüz odağına almadığını, Afganistan’ı ve Hindistan’ı merkezine aldığını söyledi.

Soğuk Savaş döneminde Pakistan’ın Türkiye için önemli bir ülke olmaya başladığını dile getiren Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “1930’larla başlayarak 2.Dünya Savaşı sürecinde Türkiye’nin biraz Afganistan odağı kayıyor diyebiliriz. Özellikle 1950’lerde Türkiye’nin Afganistan ile Pakistan arasında bir arabuluculuk rolü oynamaya çalıştığını görüyoruz. Özellikle de ABD’nin de teşvikiyle bunu yapmaya çalışıyor. Çünkü Güney Asya’ya bir komünizm gelme tehlikesi var”.

Türkiye Hindistan ilişkilerine değinen Arslan: “Her ne kadar 1950’lilerin başında hala iyiyse de kötüleşen bir trend oluştuğunu söyleyebiliriz.  1960 darbesinden sonra Türkiye’nin Keşmir konusunda ortaya çıktığını ve Hindistan ile Pakistan arasında bir arabuluculuk, acaba konuyu çözebilir miyiz? Bence yine Amerika’nın teşvikiyle. İki tarafça da kabul ediliyor Türkiye. Dürüst bir tarafı olduğu kabul ediliyor. 1970’lerde bu arabuluculuk rolünün giderek azaldığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

11 Eylül saldırılarının ardından Afganistan’ın işgali sürecinde Türkiye’nin yeni bir rol gördüğünü söyleyen Arslan: ” Türkiye burada bulunduğu zaman diğer ülkeler gibi tepki görmüyor. O manada eski arabuluculuk rolü de geri geliyor olabilir 2000’li yıllara baktığımız zaman Türkiye’nin bölge ülkeleriyle son dönemdeki ilişkilerine değinen Arslan şunları söyledi: “Yine Türkiye’nin özellikle Asya’nın kalbi İstanbul süreci gibi durumlara baktığımız zaman Türkiye’nin yine bir şekilde Afganistan’ı ve komşularını bir araya getirmek, Afganistan ile Pakistan arasındaki sorunları çözmek ve Hindistan’ı da bir şekilde bu denkleme getirmeye çalışmak gibi süreçlere girdiğini görüyoruz.

Rusya, “Ümmet Projesi” başlığı altında İslam dünyası üzerinden ambargodan çıkma projesi geliştirdi.

Oturumun ikinci konuşmacısı Dr. Hayati Ünlü, coğrafyanın değişken yapısının altını çizdi. Ukrayna Rusya Savaşı’nın bölgedeki gelişmelere etkisini değerlendiren Ünlü şöyle konuştu: “Rusya, Ümmet Projesi başlığı altında İslam dünyası üzerinden ambargodan çıkma projesi geliştirmişti. Burada Pakistan merkezdeydi.

Rusya’nın okuması bu yöndeki İmran Han’ın görevden alınması, düşürülmesi tam da bu açıdan oldu. Diğer taraftan Pakistan sonrası Rusya merkezine İran’ı koydu. Kendi iddiasına göre İran’daki olayların tam da bu açıdan, bu sebeple olduğu. Burada asıl önemli olan en büyük meydan okuma Hindistan ile Rusya’nın yakınlaşması oldu Ukrayna krizi sonrasında. ABD Hint-Pasifik Asya stratejisinin merkezine Hindistan’ı koyuyordu. Rusya’yla bu kadar yakınlaşmasını istemiyordu, belki de hayal etmiyordu. Çok kutuplaşma dönemine giriyor dünya. Üçlü etki grubu dediğimiz Rusya-Hindistan-İran, Çin’i oldukça rahatsız etti.” Pakistan’ın İmran Han döneminin ardından ABD’yle yakınlaştığını ve Taliban ile çatışma noktasına geldiğini söyleyen Ünlü, özellikle Doğu Avrupa’dan verdiği örneklerle dünyada milliyetçiliğin artış gösterdiğini anlattı.

Türkiye son 20 yıldır dünyaya bakıyor

Sempozyumun konuşmacılarından Prof. Dr. İsmail Ermağan, öğrencilik yıllarında en çok konuşulan konunun AB olduğunu söyledi. Ermağan sözlerini şöyle sürdürdü: “AB aşağı, AB yukarı. Sonra bir ara Ortadoğu oldu, bir ara Afrika. Son 20 senedir Türkiye dünyaya bakıyor. Yani Afrika veya Asya Pasifik ya da Latin Amerika. Böyle bir yer var.

İşin ilginç tarafı, dünyada çeşmenin başını tutanlar buralarda duruyorlar, bize de sen oyalanmaya devam et diyorlar. Sen mahallenin içindeki kavgalara devam et diyorlar. 2030’lu yıllardan itibaren dünyanın lider ülkelerinin Güney Asya ülkeleri olacağını savunan Prof. Dr. İsmail Ermağan önerilerini şöyle sıraladı: “Türkiye batı merkezli bakış açısını yırtacak. Dışişleri’nde ülke masaları kurulmalı ve bu ülke masalarında yetişmiş insanlar tarafından yönetilmeli. O ülkelerin inançlarını iyi bilen uzmanlar yetiştirilmeli. TRT World bölgeye yönelik belgeseller çekmeli. Oradaki gençlerle ilgili programlar yapılmalı. O bölgecinin insan kaynağından faydalanılmalı. Mühendislik ve yazılım alanında iş birliği geliştirilmeli. Türkiye burada inisiyatifini geliştirmeli. Üniversiteler arasındaki iş birliği artırılmalı”.

Sempozyumun son konuşmacısı Gazeteci & Yazar Turan Kışlakçı zihinsel açıdan Güney Asya coğrafyasının bizim zihinsel komşumuz olduğunu söyledi. Bölgede çok sayıda Türk’ün yaşadığının altını çizen Kışlakçı tarihsel bağlarımıza değindi. Gazeteci Kışlakçı ünlü Türk düşünür Biruni’nin, Hindistan’ı, Hint Kültürünü, Hint dini inancını en iyi anlatan kitabı yazdığını söyledi.

Bizim edebiyatımıza en önemli yön vericilerden birinin Hint Edebiyatı olduğunun altını çizen Turan Kışlakçı, Binbir Gece Masalları’nın ve Yunan Mitolojisi’nin de asıl kökeninin Hint Edebiyatı olduğunu aktardı. Kışlakçı sözlerini şöyle sürdürdü: “Mevlana’nın Mesnevi’de zikrettiği bütün hikayeler Hint kökenlidir. Açın o hikayelerin aynısını Hindularda da bulabilirsiniz. Aynısını Batı’nın Fabllarında da bulabilirsiniz. Çünkü insanlık aynı mecradan hareket ediyor ve birbirinden etkileniyor 1970’li yıllarda o bölgede 70’lerde İngilizlerin Bangladeş, Hindistan ve Pakistan’lıları birbirine düşürdüklerini anlatan Kışlakçı, bu sayede İngilizler 20 bin asker ile milyarlık nüfusu esir aldığını söyledi.

Program konukların soru ve yorumlarının ardından çekilen toplu fotoğrafla sona erdi. Konuşmacılara GASAM tarafından birer plaket hediye edildi.

GASAM
GASAM
GÜNEY ASYA STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ & SOUTH ASIA STRATEGIC RESEARCH CENTER

İlgili İçerikler

Son Yazılar