‘Hint yöneticiler Hint demokrasisini ayaklar altına almıştır.’

Paylaş

Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Cemal Demir, “Hint anayasasında tanımlı olan bir hakkın ihlali aynı zamanda Hint demokrasisine de vurulmuş bir lekedir.” dedi.

Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) Başkanı Cemal Demir, Hindistan’ın Keşmir’in statüsünü kaldırmasına ilişkin yaptığı açıklamada, “Hint anayasasında tanımlı olan bir hakkın ihlali aynı zamanda Hint demokrasisine de vurulmuş bir lekedir. Hint demokrasisi gerçekten uluslararası arenada itibarı olan bir demokrasi şekli. Onun için de şu anki Hint yöneticiler Hint demokrasisini ayaklar altına almıştır.” dedi.

İngiltere 1947’de Hindistan’dan çekilirken prenslikle yönetilen Keşmir’i, Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda serbest bıraktı. Nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947’de Pakistan’a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.

Karara, Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan’ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar, 1947’de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999’da savaş çıktı. Yüzde 45’i Hindistan’ın, yüzde 35’i Pakistan’ın kontrolünde olan Keşmir’in yüzde 20’sine ise Çin’in hakimiyetinde bulunuyor. Hindistan, ele geçirdiği bölgeleri “Cammu Keşmir” eyaleti adında kendine bağladı. Cammu Keşmir, Hindistan’da Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu tek eyalet durumunda. Pakistan ise kendi kontrolündeki Keşmir’e “Azad Keşmir (Bağımsız Keşmir)” ve “Gilgit Baltistan” olarak iki özerk bölge statüsü verdi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948’den itibaren aldığı kararlarla Keşmir’in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halkoyuyla belirlenmesini öngördü. Hindistan, halk oylamasına sıcak bakmazken, Pakistan ise BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi liderliğindeki Hindu milliyetçisi Hindistan Halk Partisi’nin (BJP) çoğunluğa sahip olduğu Halk Meclisi üyeleri, Cammu Keşmir’in ikiye bölünmesini öngören yasa tasarısını onaylayarak Keşmir’in özerk statüsünü kaldırdı. Yasaya göre Cammu Keşmir, Cammu Keşmir Birlik Toprağı ve Ladakh Birlik Toprağı olarak ikiye bölünecek. Halk Meclisi’nde Cammu Keşmir’e ayrıcalık tanıyan Anayasa’nın 370. maddesinin feshedilmesini öngören teklif, 72 ret oyuna karşı bir çekimser oy ve 351 evet oyuyla kabul edildi.

“Hint demokrasisine de vurulmuş bir lekedir”

Hindistan’ın aldığı bu kararla, Keşmir özelinde Güney Asya’da başlayan siyasi krizi AA muhabirine değerlendiren uzmanlar, bu kararın Hindistan demokrasisine ciddi zarar verdiğini ve önümüzdeki dönemde istikrarsız bir durumun söz konusu olabileceğini söyledi.

GASAM Başkanı Cemal Demir, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin milliyetçi kişiliğine dikkati çekerek, “Halk Meclisi’nin aldığı bu karar Hindistan için barış mı yoksa istikrarsızlık mı getirecek? Bu önemli bir şey. Tabii ki Hint anayasasında tanımlı olan bir hakkın ihlali aynı zamanda Hint demokrasisine de vurulmuş bir lekedir. Hint demokrasisi gerçekten uluslararası arenada itibarı olan bir demokrasi şekli. Onun için de şu anki Hint yöneticileri Hint demokrasisini ayaklar altına almıştır. Belki hamasi olarak böyle bir şey almakla kendi taraftarı olan Hint milliyetçilerine bir sevinç yaşatmış olabilirler ama diğer taraftan Keşmir halkının da düşmanlığını kazanmış oldu. Tabii bu sosyolojik olarak derin bir yara açacak ve radikalleşmeyi arttıracaktır bölgede.” değerlendirmesini yaptı.

Demir, olası bir radikalleşme durumu hem Müslüman Keşmir halkını hem de Hindistan’ı zayıflatacağını anlatarak, bundan sonraki süreçte bölgede istikrarsızlığın artacağını söyledi.

Keşmir statüsünün kaldırılmasından sonra Hindistan ordusunun bölgeye askeri yığınak yaptığına dikkati çeken Demir, “Keşmir’de 500 bin Hint askeri vardı. Şu an 200 bin asker daha o bölgeye gönderdiler. Yani şu an 700 bin Hint askeri bulunmaktadır. Yani, burada nüfus nedir? 12 milyon 500 bin civarı. Bu nüfusa karşı bir 700 bin Hint askeri şu an oradadır. Aynı zamanda iletişim hatlarının kapatılması da derin bir endişe doğurmaktadır. Yani bu İsrail stratejisine benzer bir şey. Bildiğiniz gibi Filistin’de İsrail önce toplumu baskı altına alıp sonra da askeri baskıyla insanların üstüne gitti, gidiyor. Bu baskıya karşı insanlar ne yapacak? Baskıyla, psikolojik baskıyla oradaki toplumu aynı zamanda bir göçe de zorlanmış olacaktır.” ifadelerini kullandı.

“Zaten Keşmir’in statüsü net olarak belli değildi”

Demir, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin Müslümanları o toprakların asıl sahibi olmadığını düşündüğün, diğer taftan aşırı Hint milliyetçilerini tatmin etmek için bu kararı aldığını söyledi. 08.08.2019 Anadolu Ajansı

İlgili İçerikler

Son Yazılar