Keşmir’de dış güçlerin parmağı var! “Kanayan yarayı kaşıyarak…”

Paylaş

*sabah.com.tr Ersin Yıldırım

Güney Asya‘da Hindistan ile Pakistan arasında yaşanan gerilimin asıl nedeni ne? Güney Asya Strateji Araştırma Merkezi Başkanı Cemal DemirKeşmir‘de yaşananları, dış güçlerin kendi çıkarları doğrultusunda bölgede yaşayan halkı nasıl hiçe saydıklarını, nükleer silahların kullanılma ihtimalini ve Çin’in Hindistan ile Pakistan arasındaki bu gerilime bakış açısını Sabah.com.tr’ye değerlendirdi.

15 Şubat’ta Hindistan’da gerçekleşen bir saldırıda 44 asker hayatını kaybetmişti. Hindistan yönetimi saldırıdan Pakistan’ı sorumlu tutmuştu. Bu yaşanan gelişmeler ışığında bugün Keşmir bölgesinde tam olarak neler oluyor?

15 şubat 2019’da Keşmir’e yakın bir bölgede askeri konvoyun geçişi sırasında saldırı oldu. Hindistan askerleri hayatını kaybetti. Bu saldırının birçok nedeni vardı. Birinci etapta Hindistan’ın siyasi iç dinamik nedenleri var, Pakistan ile Hindistan arasındaki Keşmir sorunlarının devam etmesi var bir de uluslar arası küresel güçlerin işbirliği var.

Patlamanın -politik bir saldırı olduğu ifade edildi. Saldırının istihbarat zaafı olduğu da Hindistan’da eleştirildi. Politik saldırıdan kasıt tam olarak şu; Hindistan Halk Partisi, şuan iktidar partisi. Nisan ve Mayıs aylarında genel seçimler olacak, bu seçimde Başbakan Narendra Modix, Hint Milliyetçisi olarak dikkat çekiyor. Pakistan’ın “konuşabiliriz, iletişime varız” sözüne rağmen Hindistan bunu reddetti.

Aynı zamanda 18 Şubat’ta Keşmir’de Hindistan güçleriyle Camıkeşmirli milislerin bir tartışması sonucunda 9 kişi öldü. Bunun akabinde Pakistan’ın olaya sıcak yaklaşmasına karşın Hindistan, ekonomik yaptırımlar yolunu seçti.

Keşmir bölgesinin stratejik açıdan önemi nedir?

Keşmir’in Güney Asya’da ve dünyada stratejik önemi çok büyük. Keşmir’in % 45’ı Hindistan’ın kontrolünde %35’u Pakistan % 20’de Çin hakimiyetinde. Keşmir, stratejik olarak hem tarımsal hem de maden kaynakları arasında oldukça güçlü bir bölge.

Keşmir; Hindistan, Çin, Afganistan ile coğrafi olarak sınırlı. Bu coğrafyada bölgesel güçler var, Hindistan; Pakistan gibi. Küresel güçlerin de burada söz sahibi olmak istedikleri biliniyor.

ABD de Çin’i çevrelemek için Hindistan’la iş birliği yapmak istiyor; ABD için de Keşmir çok önemli.

Gelinen nokta şu; karşı karşıya kalan Pakistan ile Hindistan görülse de bunun arkasında farklı ülkeler var. Uluslararası güçlerin de bu konuya müdahili var. 16 Şubat’ta ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John R. Bolton’un şöyle bir açıklaması var: “Hindistan’ın kendini savunma hakkını destekliyoruz.” Bu şunu gösteriyor; küresel güçlerin bu olay üzerinde maalesef rolü var.

İngiliz sömürgesinden 1947’de bağımsızlığını kazanan ve bugün bölgenin iki nükleer gücü olan Hindistan ve Pakistan arasındaki sınırlar İngiltere gözetiminde çizilmiş ve %90 ‘ı Müslüman olan Keşmir bölgesinde ise halka self determinasyon hakkı tanınmış ancak bu karar Keşmir sorununun başlangıcı haline geldi.

Bu bilgiler ışığında düşünüldüğünde Keşmir sorununun bölgenin istikrarsızlaştırılması adına yapılmış bir komplo teorisi olduğu düşünülebilir mi?

Bunu rahatlıkla düşünebiliriz, hatta bunun komplo teorisi değil gerçek olduğunu söyleyebiliriz. ABD, Taliban ile barış görüşmelerine başladı. Afganistan’da bir barış inşa edilecekse Pakistan’ın burada büyük bir rolü var. Bunu da bildikleri için Pakistan’ın elini biraz daha zayıflatmak için Keşmir sorununu ateşlendirerek, kanayan yarayı daha da deşmek istiyorlar.

Pakistan’ın Afganistan üzerindeki rolünü azaltmak istiyorlar ama şu bilinmelidir ki Güney Asya’da 1960’lardan gelen bölge istikrarsızlığı var. İkinci bir cephe açarak; Güney Asya’da yeniden husursuz bir ortam savaş ortamı getirmek isteniyor. Bu durum da istikrarsızlaştırma ve huzur ortamının ortadan kaybolmasını simgeliyor.

Gerilimin son günlerde tırmanmasının nedenleri nelerdir?

İlginçtir; Hindistan uçaklarının Fransız uçakları olduğu, üzerinde İsrail yapımı füzeler olduğu gözlemlendi. Burada, sanki bir Suriye gibi bir ortam oluşturulduğu anlaşılıyor. Huzur ve istikrar bozularak Pakistan ve Hindistan arasındaki sorunu alevlendirmek isteniyor. Barış çağrısı yapılmadı ve diplomasi yolu tercih edilmedi.

Bu gerginlikler sonucunda silah üretenler daha fazla silah satacak, kaybeden yine Pakistan ve Hindistan halkı olacak.

Bölgedeki iki nükleer güç olan Hindistan ve Pakistan nükleer güçlerini kullanırlar mı?

Temenni ederiz ki böyle bir şeyin asla olmaması. Nükleer silahların kullanılması hem Güney Asya için hem de dünya için facia olur. Uluslararası güçlerin karşılıklı cepheleşerek olayı kızıştırarak olma ihtimali olabilir fakat bunun bedeli ağır olur. Şunu biliyoruz ki; zayıf olarak görülen Pakistan, nükleer silahı ilk olarak kullanabilir, gelen bilgiler bu yönde diyebiliriz.

Pakistan’ın yüzde 99’u Müslüman bir yapıya sahip, İslam dünyasında nükleer silahı olan ülke Pakistan. Pakistan’ın nükleer silaha sahip olduğu için birçok kez terörle ilişkilendirildi. Nükleer silah sıcak çatışma ve savaşın sonucundaki en son yoldur, umuyoruz böyle bir şey yaşanmasın.

Krizin yatıştırılması için izlenecek yollar nelerdir?

Kriz ortadan kaybolması için iki tarafın da bu olayların çıkış nedenlerini araştırmaları gerekiyor. İlk neden Keşmir sorunudur. Bunun çözülmesi için Hindistan ve Pakistan’ın aklıselim davranarak, diplomasi yoluyla ellerini taşın altına koymaları gerekmektedir. Aynı zamanda Hindistan’ın Keşmir bölgesinde hak ihlalleri yapmaması gerekiyor. Aksi takdirde oradaki halkın Hindistan yöneticilerine karşı mücadeleleri devam edecek. Hindistan hükümeti, Keşmir bölgesindeki insanların yaşam haklarına saygı göstermesi.

Bu toprakların iki tarafı Hindistan ve Pakistan bu konuyu diplomasi yoluyla çözemezlerse üçüncü devletler konuya dahil olursa bu konudan en büyük şikayetleri de Pakistan ve Hindistan halkı çeker diye düşünüyorum.

Keşmir’in bir bölümü de Çin sınırlarına dayanıyor. Bu bağlamda yaşanan krizde Çin’in tavrı nasıl şekillenecektir?

Çin’in biraz önce açıklaması oldu, her iki ülke için de itidalli davranmasını söylüyor. Çin, bu tartışmanın kendilerine de dokunacağını iyi biliyor. Bu aşamada Hindistan ile Pakistan arasında bir savaşın çıkmasını kesinlikle istemez. Çin’in buradaki tavrı yüksel ihtimal, işbirlikleriyle ilgili Pakistan tarafını daha çok desteklemek ister fakat Hindistan’ın da bu çatışmanın olmasını istemez. 27.02.2019 

İlgili İçerikler

Son Yazılar