***Madhuvanthi Srinivasan, Gazeteci – Hindistan
Dünyanın en kalabalık ve uzun seçimi Hindistan’da 19 Nisan’da başlayacak, 1 Haziran’da oy kullanımı son bulacaktır. Resmi seçim sonuçları 3 Haziran’da ilan edilecektir. 2024 yılı seçimleri, Hindistan seçim tarihinde 968 milyon seçmenle, 7 aşamalı ve 44 günlü en büyük seçim sürecini yaşamış olacaktır.
Hindistan’da seçim sürecinin uzun sürmesinin sebepleri; Ülkenin coğrafi ve ulaşım şartları, eyaletler arasında ki yüz ölçüm ve nüfus dağılım farklılıkların olması seçim zamanını uzatmaktadır. Ayrıca bazı bölgelerde güvenlik ve şiddet sorunların olması ister istemez seçimler uzun bir zaman yayılmıştır.
Hindistan’da meclis; ulusal ve senato meclisi olarak oluşmaktadır. Hindistan’da ulusal düzeydeki meclis “Lok Sabha” (Lower House of Parliament), senato düzeydeki meclis ise “Rajya Sabha” (Upper House of Parliament) ten teşkil etmektedir. Milletvekili görev süresi 5 yıllığına, “Lok Sabha” 543 sandalye için 29 eyalette 19 Nisan – 1 Haziran arasında seçim yapılacaktır. Her eyaletin nüfus oranlarına göre “Lok Sabha”ya milletvekili gönderme sayısı farklılık arz etmektedir. Ülkenin en yoğun nüfuslu eyaleti “Uttar Pradesh” 80 milletvekili ve ülkenin en az nüfuslu eyaleti ise “Sikkim” 1 milletvekili göndermektedir.
Hindistan kültürel çeşitliği yanında birçok siyasi partileri de ülkede barındırmaktadır. Hindistan’da ulusal ve bölgesel çok sayıda parti bulunmaktadır. Hindistan’da 6 ulusal ve 57 bölgesel olmak üzere toplam 2 597 partinin oldu tespit edilmiştir. Ülkenin 6 ulusal partileri şu şekilde; Bharatiya Janata Party (BJP), Indian National Congress (Kongre), Aam Aadmi Party, Bahujan Samaj Party, Communist Party of India (Marxist) ve National People’s Party
Dünya’da olduğu gibi Hindistan’da da seçim ittifakları oluşturulmaktadır. Başbakan Modi’nin partisi BJP öncülüğünde NDA ittifakı, muhalefet lideri Rahul Gandhi’nin partisi Kongre Parti öncülüğünde ise INDI ittifakı kurulmuştur. Tabii bazı partiler ise her hangi bir ittifaka katılmadan eyaletlerinde seçime giriyor. Lok Sabha’ya milletvekili seçildikten sonra hükümet kurma döneminde iktidar partisiyle ittifak kurabiliyorlar.
Hindistan’da yaklaşan genel seçimlerin favorisi, iktidar parti BJP ve NDA ittifakı görülmektedir. İkinci favori ise muhalefet parti Kongre ve INDI ittifakıdır. İktidar kendi seçmenini konsolide etmişken muhalefette ise bir dağınıklığın olduğu söylenebilir. Bazı bölge partileri INDI ittifakından ayrılarak güçlü oldukları eyalet ve şehirlerde kendi seçmenlerini konsolide etmektedir. NDA ittifakı ülkenin kuzeyinde çok güçlü ve gücünü korurken, ülkenin güneyinde de seçmenini konsolide etmek için farklı çalışmalar yürütmektedir. Başbakan Modi ilk seçim röportajını stratejik anlamda Tamil haber kanalına verdi. Modi ilk seçim röportajını ne İngilizce bir kanala nede bir Hintçe bir kanala vermedi. Bundan da anlaşıyor ki Başbakan Modi ülkenin güneyinde temsil gücünü artırmak istiyor. Malumunuz güneyde bölgesel partiler daha popüler ve güçlü Modi ve BJP’ye karşı bir direniş vardır.
Hindistan siyasetinde; etnik, dini ve kast yapı oyların konsolidesinde çok önemli etkenlerdendir. Etnik, dini ve kast yapı partilerin “oy deposu” şeklinde ifade edebiliriz. Mesela Uttar Pradesh ve Bihar’da Samajwadi Party ve Rashtriya Janata Dal partiler “Yadav” toplumun her zaman oylarıyla kazanır.
Hindistan’da Müslüman toplumun oyları çoğunlukla ulusal muhalefet partilerine gidiyor. Bazı eyalet ve şehirlerde Müslüman toplumun oyları seçim sonuçlarını belirlemekte olup BJP dâhil tüm partiler hep yeni seçim stratejiler geliştirmektedir. 2014 yılı seçimlerinde Danimarka’lı bir haber kanalı ile nüfus yoğunluğu en çok olan Uttar Pradesh’te Başbakan Modi’nin seçim şehri ‘Varanasi’ye gitmiştim. Uttar Pradesh nüfusunun %20’si Müslüman toplumundan oluşmaktadır. Araç şoförümüz Müslüman olan Arif beye “Kime oy vereceksiniz?” diye sormuştum. Cevap, BJP oldu. Cevabı beni şaşırtmıştı. Neden diye sordum. “İyi işler yaptı. Aynı zamanda muhalefete oy verip, oyumu boşa harcamak istemiyorum” dedi.
Hindistan’da etnik-dini seçmen, bazen kendisinin dışında ki farklı etnik ve dini yapıya oy verebiliyor. Ülke çapında seçmen Arif gibi birçok seçmenler olabilir. BJP’nin manifesto komitesinde bir Müslüman üye olduğu gibi bu seçimde “Kerala” eyaletin bir şehrinde BJP bir Müslüman adayla seçime girecektir. BJP’nin beş yıllık döneminde Müslümanları ötekileştiren yorumlarıyla tanınan Bhopal şehrin milletvekili Sadhvi Pragya ve Batı Delhi’nin milletvekili Parvesh Verma’ya yeni dönemde milletvekili listelerinde yer verilmedi. Hindistan iktidarının azınlıklara karşı olan mesafeli ve tavrını siyasal olarak kabul etmiyorum. Ama bu vermiş olduğum örnekler iktidara bir destek anlaşılmasın sadece BJP’nin politik perspektifini yansıtmak istedim.
Hindistan yeni seçim atmosferinde, Hint siyasetçilerin partiler arası geçişleri, seçmenler arasında kafa karışıklığına sebep olmaktadır. Bu seçimde “partiyi değiştirme” olgusu daha önce görülmemiş bir hızla yayılmaktadır. Ulusal partiler arasında geçişlerin olduğu gibi yerel partiler arasında da geçişler yaşanmaktadır. Ulusal BJP ve Kongre partiler arasında geçişler var. Birde yerel partiler arasında geçişler var. Örneğin Maharashtra eyalettin de Shiv Sena parti iktidar ve muhalefet partilerini desteklemek için ikiye bölünmüştür.
Seçim arifesinde iktidar kanadı, güçlü muhalefet liderlerini ekonomik suçlarla (Enforcement Directorate) mücadele adı altında baskı altında tutmaktadır. Muhalefet ise iktidarı, devlet kurumlarını kendi çıkarları için kullandıklarını iddia etmektedir. Yakın zamanda Delhi Başkanı (Chief Minister) Arvind Kejriwal, yolsuzluk ve rüşvet mücadelesinden dolayı tutuklandı. Diğer büyük bir tartışma konusu ise işletme ve şirketlerin partilere finansal “seçim kampanya” (electoral bonds) desteği gizli kayıtlarda idi. Hindistan Yargıtay’ının yeni kararına göre, işletme ve şirketlerin parti bağışları halk önünde açık olması gerekliliğini açıkladı. Yargıtay’ın bu yeni kararından dolayı iktidar eleştirilmektedir.
İktidar, bugün Hindistan’ı siyasi ve ekonomik olarak dünyanın en güçlü ülkesi haline getirdiği iddiasıyla, halkın oylarını BJP’ye konsolide etmektedir. İktidar aynı zamanda ülkenin en büyük muhalefet partisi olan Kongre’yi sadece bir ailenin (Gandhi – Nehru) çıkarlarını kurumakla suçlamaktadır. Muhalefet ise iktidarı ülkeyi kutuplaştırmakla suçlamaktadır. Hatta muhalefetin en önemli sloganı Hindistan’ın ‘demokrasi ve laik kimliği’ korumaktır.
Hindistan bir çok etnik, dini ve kültürlerden meydana gelen kompleks bir ülkedir. Bir günde birçok siyasi gelişmeler oluyor ve halk bunu takip etmekte zorlanıyor. Aynı ülkede yaşam süren topluluklar, ülkenin diğer eyalet ve şehirlerinin siyaset dinamiklerini anlamak ve kavramakta zorlanmaktadır. Uzun seçim süreci ülkemi beklemektedir. Hangi dil, din ve kast iktidar olursa olsun. Hint halkı ve Hindistan kazansın!
*Edit: Cemal Demir