Gerek ülkemizde ve gerekse bölgemizde son zamanlarda en çok kullanılan sözcüklerden birisi de “terör” kelimesi oldu. Yıllardan beri bu kelimeyi ve beraberinde getirdiği yıkımdanmuzdaribiz. Her terör olayında kahroluyoruz. Arkada dullar, yetimler, sakatlar ve telafisi zor olan travmalar bırakıyor. Zaten terör ve teröristlerin amacı da toplumda travma oluşturmaktır.
Karmaşa, korku, endişe, huzursuzluk ve güvensizlik duygusu vererek teröristler hedeflerine ulaşmaya çalışmak istiyor. Ancak buyanlış ve sakat bir anlayıştır. Kahpece ve korkakçaişlenen terör eylemlerinden başarı elde etmiş ve yönetimi ele geçiren şimdiye kadar hiçbir örgüt yoktur. Halkı yanına alamayan hiçbir eylem veya mücadele asla başarılı olamaz.
Terör sadece ülkemizde değil artık dünyanın birçok yerinde korku salmaya başladı. ne hikmetse bu şer ve insanlıktan nasbınıalamamış olan teröristler hep masun sivilleri velunaparkta oynayan çocukları hedef alıyor. Bir kısmı rejimlerle veya sözdeideolojileri için mücadele verdiklerini iddia ediyor. Ancak rejime ve güçlerine değil de sözde hakkını savundukları halkıkatlediyorlar.
Ancak günümüzde terör daha başka bir boyut kazandı. Bir tarafta bildiğimiz ama asla tasvip etmediğimiz şer yöntemlerle yapılan terör eylemleri var. Bir tarafta da bu teröristlerin arkasına sığınan maskeli ve en az teröristler kadar alçak ve insanlık düşmanı olan sözde akademisyen, siyasetçi ve basın yayın mensupları bulunmaktadır. Sivil ve halkın arasına kamufle olarak görünmeyen bu teröristler çok daha tehlikelidir.
Kandırılmış veya haplanmış zavallı kişileri sivil halkın arasına salarak uzaktan kumandaylapatlatılması sonucunda ortaya çıkankaos ortamını organize, sevk ve idare etme işlemini işte bu görünmeyen normal insanmış gibi davranan kan emiciler devralıyor. Olayları manipüleederek devleti veya karşı olduğu ideolojileri karalamak için algı operasyonunu yapıyorlar. Ellerinde bulunanmedyayı kullanarak istediği propagandayı yapabilme şansına sahip oldular.
Bebek katillerine arka çıkmak insanlık suçudur!
Bu yetmezmiş gibi sosyal medya ağlarını çok iyi ve aktif bir şekilde kullanan bu terör örgütlerinin iddia ve ileri sürdükleri köhnemişbeyanları akademisyen ve siyasetçi kimliğiyle gündeme taşınmasıyla tartışılır olmaya ve halk nezdinde bir nebze de olsa taraftar bulunmasına yol açılmış oluyor.
Emperyalist odaklar, teröristler, akademisyenler, siyasetçiler, basın yayın mensupları ve sosyal medya paylaşımları aracılığıyla halk gerçek anlamda kıskaca alınarak şer bir zeminde algı operasyonunu gerçekleştirmiş oluyorlar. Bu şer güçler her platformda birbirlerini kolladığından dokunan ve karşı cevap verenler adeta linç edilerek bir nevi “halk düşmanı”gibi gösterilmeye çalışılıyor.
Bir başka nokta ise bu şer güçler ve kan emici vampirler devamlı “adalet”, “hak – hukuk”,” insan hakları” ve “demokrasi” gibi terimleri kullanarak haksızlıklarını örterek haklı konumagelmek istemektedir. Kundaktaki bebekleri katleden insanlık düşmanı terör örgütü PKK veya onun türevleri, DHKP-C, DEAŞ ve El-Kaide gibi lanetli örgütlerin eylemlerini masummuş ve hak arama gibiaptalca argümanlarla savunan siyasiler sadece ülkemizde değil, tüm dünyada bu şekilde yeni bir tür “mankut” güruhunun oluştuğuna şahit oluyoruz.
Ülkemizde veya Batılı olmayan ülkede meydana gelen terör eylemleri sıradan ve basit bir olaymış gibi gösteriliyor. Ancak Batı dünyasında aynı olayın meydana gelmesiyse büyük bir trajedi olarak lanse ediliyor. Oysa olay ve amaç aynı, sadece yeri ve mekânı değişik. Ankara,İstanbul ve Lahor gibi kentlerimizde meydana gelen terör eylemiyle Brüksel’de meydana vuku bulan terör eylemi arasında ben hiçbir fark görmüyorum. Her dört eylemi delanetliyorum. Ama ayni yürekliliği batı dünyası gösteremiyor. Çünkü onların dünyaya ve insanlığa bakışları Siyonist ideoloji gibidir. Biz insana Allah’ın bir emaneti olduğu için merhametle bakarız. Aramızdaki fark işte budur.
Dost ve kardeş Pakistan’ın en büyük ve en zengin eyaleti olan Pencap‘ın başkenti, BaşbakanNevaz Şerif’in memleketi Lahor’daGülşen-i İkbal Parkında çocukların eğlendiği sırada meydana gelen olayda 72 kişi hayatını kaybetti. Bırakın Batı dünyasınınüzülmesini saldırının ülkedeki azınlıkta olan Hristiyanlara yönelik yapıldığını yaymaya çalışmaları ne kadaraşağılık ve alçakolduklarının en barız örneğidir. Terör eylemi bahane edilerek ülkedekiazınlıklar konusu ele alınmak isteniyor.
AB’nin beslediği teröristler bu kez kendini vurdu
İki yüzlü Batı şimdiye kadar terör örgütlerinin arkasındaki emperyalist güç olarak saklandı. Ancak son zamanlarda besledikleri terör şimdi kendilerini vurmaya başlayınca “canımız yandı” diye feryat etmeye başladı. Oysa zavallı Afrika, Asya, Kafkasya veOrtadoğucoğrafyası yıllardan beri yanmaktadır. Onları görmediler. Kendi bölgesinin dışında terör eylemi yapanları hep besledilerve kolladılar. Brüksel’in göbeğinde terör örgütü PKK çadır kurduğunda sözde demokrasi havarisi kesilen batılı soytarılar seslerini çıkarmadı. Aksinedestek oldular.
Bu çadıra izin verilmesinden birkaç gün sonra Avrupa Parlamentosuna çok yakın mevkide meydana gelen terör eylemleri nedeniyle adeta ülkede hayat durduruldu. İnsan hakları,iletişim hakkı yok seyahat hakkı, yok efendim bilgi edinme hakkı gibi değerler bir çırpıdaötelendi. Buna karşın ne basında, ne Sosyal Medya’da ne de siyasi veya soytarı gibi olan sözde akademisyenlerde
Bizi en çok üzen içimizde bizden gibi görünen ve insan kılığına girmiş mankut’ların davranış ve konuşmalarıdır. Gerçekler ortada iken ve acılar taze iken yalan üzerine yalan, ve masumların kanı üzerine siyaset yapmaları üzmektedir. Her gün Suriye, Irak ve bölgemizde onlarca insan ölürken, hala batının ve emperyalistlerin ajanlığını yapan FETÖ’nün Haşhaşıleri, PKK’nın sivil soytarıları ile George Soros’un paralı silahşorları ortalığa devamlıkirli bilgi sunmaktadır. Kafasını kiraya vermiş bazı kişilerde bu yalancı ajanlara inanmaktadır.
DEAŞ ile PKK ortaklaşa eylem yapıyor
Cumhuriyet gazetesinin yalan ve efendilerine ülkemizin gizli bilgilerini servis ederkenmahkemeye çıkarılan sözde gazetecilere verilen desteğe bakın! Emperyalist ülkelerin konsolosları mahkemeye akın etti. İnsanlık onuruna aykırı, halkımızı ve devletimiziispiyonlayan bu kişilere Batı’daki emperyalist ülkelerin, siyasilerin ve medya kuruluşlarının verdiği desteğe bakın. Sadece bu destek bile bun kişilerin ajan olduğuna delildir. Bir de Şizofren olduğu iddia edilen kişi ve FETÖ’nün verdiği desteğe bakacak olursak bunların suçlu olduğu anlaşılmaktadır.
Teröristin iyisi veya kötüsü olmadığı gibi, dinlisi veya dinsizi de yoktur. Son ve hak din olanİslam terörü kesinlikle yasaklamış ve insanlık suçu olarak ilan etmiştir. Hiçbir Müslümanterör eylemlerini savunmaz ve savunamaz. Biz bu kadar açık ve net ikensoytarılar yaptıkları katliamın arkasında ve destekçisi olduklarını ilan etmelerine rağmen hala onların haklı ve gerekçeliargümanları olduğunun paylaşılması asla kabul edilemez.
NATO’nun ve Avrupa Birliği’nin merkezinde gerçekleştirilen terör eylemleri Batı’ya birmesaj niteliğinde olmuş olsa da göçmen veMüslümanlara karşı bakış açılarınıdeğiştirecektir. Ankara, İstanbul, Brüksel ve Lahor’da bunca patlayıcı ve bombayı patlatan bu zavallı ve silik kişilikli zibidiler bunca para ve imkanı nereden buluyor? Bunları besleyen odaklar bulunmadıkça “senin ve benim teröristim” gibi aptalca tartışmalardan vazgeçmedikçe terör ve teröristlerle gerçek anlamda mücadele edilemez. Ülkemiz üzerinePKK ile DEAŞ ortaklaşa eylem yaptıkları belgelendi.
Herkesi samimi olmaya ve insanlığa davet etmek istiyorum. Yerli ve yabancı ajan provokatörlerin peşinden gitmeyi bırakıpkendimiz olalım. İnsanlığın evrensel değerlerine sahip çıkalım. Şefkat ve merhamet dini olan İslam’ın insana, hayvana ve çevreye verdiği değeri düşünerek hem bu dünya hem de ahiret için bize faydalı olacak hasenat yapalım. Rabbim bizleri, ülkemizi ve çevremizi her türlü terör ve terörist eylemlerden korusun. Kendiniaptalca patlatan insanlara da akıl ve fikir versin.
ASLAN BALCI