Kamboçya-Tayland Gerginliği Çatışmaya Dönüştü

Paylaş

Tayland ile Kamboçya arasında Preah Vihear tapınağı üzerinden başlayan sınır savaşının temelinde geçmiş tarih, sömürgecilerin oturduğu yerden çizdiği sınır ve iç siyasetteki çıkar ilişkileri yatmaktadır. Geçmişin emperyalist güçlerinin ektiği fitne tohumları sadece bölgemizde değil Güneydoğu Asya, Afrika ve Latin Amerika gibi bölgelerde de önümüze çıkıyor. Sömürgeciler insanlığa kan, zulüm, göz yaşı ve katliamdan başka bir şey sunmamıştır. İki ülke arasındaki düşmanlık, Fransa’nın 19. yüzyılda Kamboçya’yı işgalinden sonra iki ülkenin sınırlarının çizildiği döneme dayanıyor.

Coğrafyamızdan uzak Tayland ve Kamboçya iki sınır komşusu tarihi husumetlerini fiili çatışmaya dönüştürdü. 24 Temmuz’da Tayland’ın Surin eyaleti ile Kamboçya’nın Oddar Meanchey eyaleti arasındaki sınırda sabah saatlerinde silah sesleri yükseldi. Tayland, bir dronun ardından Kamboçyalı askerlerin sınır hattına yaklaştığını ve roket saldırısı düzenlediğini iddia ediyor. Kamboçya ise ilk saldırıyı Tayland’ın başlattığını ileri sürüyor.

Tayland ordusu, F‑16 jetleriyle Kamboçya’da askeri hedeflere hava saldırısı düzenledi; Kamboçya da Tayland’ın hava saldırılarına jetlerle karşılık verdi. Kamboçya Tayland’ı yasaklı salkım bombası kullandığını iddia etti. Taraflar, birbirini suçlayarak diplomatik ilişkileri sonlandırarak kanlı savaşı başlattılar.

Çatışmalar roket, topçu atışları, uçak, dron ve kara unsurlarıyla çok cepheli biçimde devam ettiği yönünde haberler alıyoruz. Tayland tarafı, Kamboçyalıların sivillere roket atışı yaptığını belirtirken, Kamboçya tarafı da F‑16 bombardımanı sonrası yol ve kültürel alanların zarar gördüğünü iddia etti. Taraflar birbirlerini yasaklı silahlar kullanmakla suçluyor. Bir taraftan cephede savaşırken bir taraftan da diploması ve sosyal medyadan mücadele ediliyor. Artık savaşlar farklı hal almaya başladı. Kim daha çok medyayı kullanabilirse haklı olduğu imajı oluşturulmaya çalışılıyor.

Ölü ve yaralı sayısı her geçen gün artarken sınır boylarında siviller bulundukları yerleri terk ederek daha güvenli olan bölgelere gitmeye çalışıyor. Olan sivillere oldu. Durup dururken insanı kriz yaşanarak halklar göçmen durumuna düştü.

Kamboçyalı Siyasetçi Tayland Başbakanına Tuzak Kurdu

Taraflar siyasi manipülasyon ve milliyetçilik yaparak halkları kendi tarafına çekmenin peşinde. Tayland’da azledilen Başbakan Bayan Paetongtarn Shinawatra olaydan önce Kamboçya’nın Senato Başkanı Hun Sen ile yaptığı konuşma basına sızdırılınca siyası krize neden oldu. Shinawatra, Sen’e aşırı saygılı davranması nedeniyle Anayasa Mahkemesi tarafından görevden uzaklaştırıldı. Yerine yardımcısı Suriya Juangroongruangkit getirildi. Kurt politikacı Sen tarafından basına sızdırılan bu konuşma Tayland’daki milliyetçileri kızdırdı.

Politikacılar siyasi avantaj elde etmek için tarihsel anlaşmazlığı milliyetçileri saflarına çekmek için savaşı başlattı. Bu strateji, yalnızca uluslararası ilişkileri germekle kalmadı; aynı zamanda bölge halkının günlük hayatını da olumsuz etkiledi. Tapınağın çevresi turizme kapatıldı, yerel işletmeler zarar gördü, yabancı turistler yaptığı rezervasyonları iptal etti, sınır köyleri militarize edildi ve çatışmalarda can kayıpları yaşanıyor. Yani tarih, siyasetin gölgesinde yalnızca anlamını değil, masum insanların hayatlarını da yitirmeye neden oldu.

Tayland’da iç siyasi çekişmeler dorukta. Hükümet ile muhalefet arasında giderek büyüyen bir kutuplaşma yaşanıyor. Siyasi rakipleri Tayland’ın eski diktatörü Thaksin’in kızı Bayan Shinawatra’yı iyice köşeye sıkıştırdı. Kamboçya ise yaklaşan seçimleri milliyetçi bir atmosferde yürütüyor. Konuşmayı sızdıran eski diktatör Sen’in oğlu Başbakan Hun Manet henüz kendi otoritesini kuramadı. Ülkede saygınlığı yok. Baba Hun Sen, kendi milliyetçi kimliğini parlatmak, çatışmayı daha da ileri götürmek için iyice şirretleşti. Her iki ülkede de liderler, tapınağı kendi çıkarı için kullanıp ve millî gururun sembolü haline getirerek halk desteğini kazanmaya çalışıyor. Tapınak, kültürel bir mirastan çok “zafer alanı”na dönüştürüldü.

Aslında Preah Vihear, 11‑12. yüzyılda Khmer İmparatorluğu tarafından, tanrı Şiva adına inşa edilmiş bir Hindu tapınağıdır. Hindu inancı bölgede zayıflarken söz konusu tapınağı Budistler kendi tanrıları adına tasarlayarak dini amaçtan ziyade tarihi ve turistik amaçlı kullanmaya başladı. Eski dönemde bölgenin hâkimi olan Khmerler, günümüz Kamboçyalılarının atalarıydı. Tayland savaşarak bölgeyi ele geçirdiği için buranın kendisine ait olduğunu iddia ediyor. Kamboçya’da Fransızların yaptığı ama resmi bildirimde bulunmadığı tarihi haritayı öne sürerek sömürgeciler tarafından bu alanın kendisine bırakıldığını iddia ediyor.

Bin yılı aşkın geçmişi olan bu mekân, modern devlet sınırlarının çizilmesiyle tartışmalı statüye kavuştu. Kolonyal dönemde yapılan haritalar, tapınağı her iki ülkeye ait gösterince fitnenin temelini atmış oldular.

Emperyalistlerin Konumunu Belirleyemediği Tapınak

1904’te Siam (Tayland) ve Kamboçya’yı Fransızlar işgal etmişti.  Fransa, 1904’te Siam ile Kamboçya arasındaki sınırı belirlemek için bir komisyon oluşturdu. İşgalci subaylar 1904 ve 1907’de, sınırın yerini gösteren iki harita çizdi. Tapınak 1904’te Tayland’a, 1907’de ise Kamboçya’ya bırakıldı. Taraflar kendilerini haklı gösteren haritayı delil olarak öne sürerek diğer haritanın geçersiz olduğunu iddia ediyor.

İşgalci Fransa birliklerini 1954’te Kamboçya’dan çekince, Tayland askerleri tapınağı işgal etti. Kamboçya buna itiraz etti. Dava her iki ülkede de istikrarsız bir siyasi mesele ve güç gösterisine dönüştü. Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) taşınan dava sonucunda tapınağın Tayland’a ait olduğuna kararı verildi.

Kamboçya 1959 yılında, Tayland’ın Preah Vihear üzerindeki kontrolünü tanımadığını UAD’na bildirdi. Bu kez 1962’de mahkeme, 9’a karşı 3 oyla yalnızca tapınak binasının Kamboçya’ya ait olduğuna ve doğrudan erişimin Tayland’dan sağlandığına karar verdi. Ancak 2015 itibarıyla tapınağa erişim Kamboçya’dan yapılmaya başlandı. Mahkeme, esas hakkındaki Karar’ında, 1904 tarihli Fransız-Siyam Antlaşması’nın, söz konusu alanda sınırın su havzası hattını takip etmesi gerektiğini ve Karma Sınırlandırma Komisyonu’nun çalışmalarına dayanan bir haritanın Tapınağı sınırın Kamboçya tarafında gösterdiğini belirtmiştir.

Ancak bu kez de etrafındaki arazi net biçimde tanımlanmadı. Yani kavga çıkarmak için bir neden oluşturdular. Bangkok idaresi haritanın bağlayıcı olmadığını ve kararı kabul etmediğini, durumu protesto ettiğini belirterek 1954’te askerlerini bölgeden çekti. Dönemin Kamboçya lideri Prens Sihanouk büyük diplomatik bir zafer kazanmıştı. Bangkok ise hezimete uğradı. İki tarafta hezimeti ve zaferi asla unutmadı.

Kamboçya kazandığı diplomatik zaferi pekiştirmek için 2008 yılında, Preah Vihear’ı UNESCO Dünya Mirası listesine aldırmak için başvurdu. Görünürde bu kültürel bir girişimdi, ancak Tayland’da milliyetçi gruplar bunu egemenliğe tehdit olarak algıladı. Bu durum Kamboçya ile Tayland arasında tapınak konusunda yaşanan anlaşmazlığın tırmanmasına neden oldu. Bunlar yetmezmiş gibi, 2013’te bir başka UAD kararıyla tapınak Kamboçya lehine çözüldü. Öte yandan da tapınağın etrafındaki arazilerin kime ait olduğu konusundaki belirsizlik yeniden gündeme geldi. Sınırda askerî hareketlilik başladı, iki ülke askerleri defalarca sıcak temasa girdi.

Gerilimin Büyük Bir Savaşa Dönüşmesi Beklenmiyor

İşlevini kaybetmiş, dünyadaki sorunları çözmekten açız olan BM Güvenlik Konseyi, Kamboçya’nın çağrısıyla 25 Temmuz’da acil oturum kararı aldı. ABD ve BM Genel Sekreteri ve büyük güçler ateşkesi talep etti. Malezya Başbakanı ve ASEAN Birliği Başkanı Enver İbrahim arabuluculuk önerinde bulundu. Bu gerilimin büyük ölçekli bir savaşa dönüşmesi beklenmiyor.

Taraflar için Preah Vihear, sadece bir tapınaktan ibaret değil; tarih, kimlik ve siyaset arasında kalan bir sembol olduğu görülüyor. ABD’nin desteğiyle, bebek katili, işgalci ve soykırımcı İsrail’in 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’de başlattığı katliam ve soykırım devam ediyor. Katil Netanyahu ve soykırımcı hükümeti tüm uyarılara kulaklarını tıkayarak büyük infiale neden oluyor. Siyonist çete Filistinlileri açlığa mahkûm ederek öldürüyor.

Öte yandan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş birçok görüşmeye rağmen henüz barış masasına oturamadılar. Bu savaşların yanında Tayland-Kamboçya savaşı dünyayı daha da dayanılmaz hale getirir. Oysa dünyanın savaşa değil barışa ihtiyacı var. Tarih; siyaset için silah değil, barış ve anlayış için bir köprü olmalıdır.

Bu savaşta tarih manipüle edilerek kanlı çatışma haline getirildi. Ekonomisi gittikçe kötüye giden Yunanistan da Türkiye’ye karşı ayni tehlikeli oyunu oynadığını görüyoruz. Atina şımarıklığı bıraksın. Emperyalistlerin gazına gelerek ülkemize karşı aptalca tarihi ithamlarda bulunmasın. Bu savaşı iyi analiz etmesini tavsiye ederim.

Hulasa Tayland-Kamboçya hikâyesinden çıkarılacak dersler var. Tarih, doğru anlatıldığında bizi bölen değil, birleştiren bir güçtür. Yeter ki geçmişe dürüst, geleceğe ise sorumlu bir gözle bakabilelim.

İlgili İçerikler

Son Yazılar